Hayatımın En Soğuk Gecesi

Hayatımın en soğuk gecesiydi murattan bir türlü haber gelmiyordu. Günler anlamsız hayat çok anlamsız geçiyordu evim onsuz buz gibiydi kendimi işlerime veremiyor sürekli ağlıyordum. Arkadaşım aslıyla paylaşıyordum sürekli acılarımı beni en iyi anlayan kişi aslıydı. Kafamı dağıtmaya çok ihtiyacım vardı aslıyla felekten bir gece çaldık hazırlanıp süslenip discoya gittik sabaha kadar eğlendik çılgınca dans ettik. Şahane bir geceydi ama aklım fikrim hep murattaydı onu çok özlüyor ve seviyordum. Bir gün iş yerime bir mektup geldi mektupta sana aşığım yağmur yazıyordu gülüp geçtim ciddiye almadım. Aslıyada anlattım güldük geçtik ama mektuplar kesilmedi hatta çoğaldı adres isim hiç birşey yoktu sadece seni seviyorum seni hep bekliyeceğim aşığım yazıyordu. Bir taraftan da seviniyor mutlu oluyordum bu durumdan ama aklım her nekadar hak etmesede murattaydı. Hala onun izini sürüyordum haber gelmese bile. Bir gün iş yerime çiçek geldi şahaneydi çiçekler ama yine adres isim yoktu. Çikolatalar çiçekler mektuplar. Ama murattan hiç birşey yoktu çok garipti aradım muratı bir gün numarasını değiştirmişti ulaşamıyordum artık. Ve bir gün iş yerine telefon geldi telefon hayranımdandı. Çok ilginç bir duyguydu illa görüşmek bişeyler içmek istiyordu. Aman bee kabul edeyim san ki ne olcak dedim ve kabul ettim. Görüştük bir cafede ellerinde bir buket gül vardı ve çok yakışıklıydı. Gülleri aldım ve çok teşekkür ettim oturduk sohbet etmeye başladık bana aşık olduğunu ve evlenmek istediğini söyledi. Ama ben aşka inanmıyordum ve gülüp geçiyordum buna eee sonra diye dinliyordum resmen murattan sonra. Aşk diye bişey yoktu artık yalandı sahteydi hepsi zavallı kendini anlatcam diye aşkını anlatcam diye şekilden şekile giriyordu. Ama nafile inanmıyordum ona bir türlü. O gece beni eve o bıraktı adı tolgaydı bu gece için çok teşekkür ederim ama yine görüşelim dedi ve numarasını verdi. Gülerek aldım ama kime ne eklemedim telefonuma attım biyere kaldı. Aradan iki gün geçti ve yine çiçek geldi çiçeklerin üstünde ne olur evlen benimle yazıyordu yine güldüm geçtim offf amann diyerek.Ama tolga hiç vaz geçmiyordu bana kendini inandırmak için çırpınıp duruyordu zavallı. Aslıyla bir gece yine discoya gittik tolgada ordaydı tesadüf offf yinemi bu yaaa dedim ve neşem kaçtı. Yanımıza geldi tolga mecburen birlikte eğlendik gece bitti sabah eve bıraktı yine beni ve seni çok seviyorum ne olur evlen benimle dedi ve diz çöktü yere. Yok beee bu gerçek aşk dedim ve kabul ettim teklifini dünyalar onun oldu resmen mutluluktan. Hemen şahane bir düğünle evlendik tolgayla. Tolga tapıyordu bana resmen ama gelde bana anlat bunu aklım hala murattaydı. Tolgaya sadık kaldım ömür boyu onu hiç aldatmadım ve hep onu sevmeye çalıştım. Ama işte sevgi ısmarlama olmuyordu bir türlü beni hak eden tolgaydı bunun farkındaydım ama işte işte işte. Ömür boyu hayatımın en soğuk gecesi hiç bitmedi ve bir ömür hep üşüdüm üşüdüm üşüdüm üşüdüm çok üşüdüm işte.. 14 EKİM 2010

14 Ekim 2010 3-4 dakika 13 öyküsü var.
Yorumlar (1)
  • 13 yıl önce

    Aşk demek ki hastalık gibi bir şey veya saplantı. Aslında Aşk diye birşeyde yoktur. Tanrı insanı çift yaratmış ve birbirine muhtaç bırakmış. Hikayede bence Murata'a karşı onun haketmediği bir sevgi veya takıntı var. Bence Tolga sevgiye daha layık. Nihayetinde evlenilmiş ise ondan hoşlanılmış demektir. Evlilik ciddi bir müessesedir, kurduktan sonra zihinlerde saplantıları bırakıp bu müessesenin devamı için emek zarfedilmeli düşünceler bu alanda yoğunlaşmalı. Aşkı,sevgiyi mutluluğu yuvasında sımsıcak hissetmeli ve hiç üşümemeli.

    Sevgili Sibel Hanım kalemini, emeğini kutlarım. Selamlar...