İnsan Hakkı Herkese Lazım

Güneş tepeden ışıklarını tüm dünyaya ve de bendeniz sade vatandaşa doğru sarkıtıyor... Ne de güzel bir gün diye içimden geçiriyorum... O da ne karşıdan Hakkı Abim geliyor... Hakkı Abim, insandır insan. Adam gibi bir adamdır...




- Abim Hakkı Abim bu gün de çok insansın sen ya...
- Öyleyim dimi?
- Öylesin öylesin...
- Sen öyle diyorsan öyledir.
- Geçen gün insanlık yapıp, Hanife Teyzeyi karşıdan karşıya geçirmişsin.
- Yaaaani ne önemi var canım.
- Geçirmemekle de kalmamış, pazar filesini de taşımışsın...
- Teyzeyi severim ben.
- Asansör de çalışmıyormuş apartmanında
- Öyleydi vallahi
- Sekizinci kata kadar merdivenlerden çıkartmışsın.
- Onu da yaptım he vallahi...
- Senin gibi İnsan Hakkı herkese lazım be abim...




Ayak üstü sohbet devam etmektedir...




- Hakkı Abim be bizim kızın matematiği biraz zayıf, bir ara bakıversen derslerine...
- Bakarım tabi kitabını alsın gelsin bir ara...
- Adamsın Hakkı abim be!
- Yok canım ne olur elime mi yapışır?
- Yapışmaz dimi Abi?
- Yapışmaz yapışmaz...




O arada emekli öğretmen İsmail Fuat Bey arabası ile mahalleden geçerken araba arıza yapar ve yolun kenarında durur... Araba durur da Hakkı durur mu?




- Hakkı'cım, şu arabaya bir baksan, sen eski tamircisin.
- Bakayım İsmail Amca
- Sık sık bozuluyor Hakkı yahu bu.
- Bozulmaz mı kaç yaşında araba, benim oğlandan bile yaşı fazla.
- Öyle deme ama Hakkı bak araba duyar sonra bir kere de sana bozulur.
- Yaparım şimdi merak etme İsmail Amca
- Ne varsa sen de var zaten Hakkı'cım insansın sen insan Hakkı...
- İnsanımdır.
- İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde de senin imzan var mı?
- Yok amcacım yok onun benim ile ilgisi... Adımız Hakkı diye insan haklarını da bana mı soracaklar? Kafa yapma benim ile...




Hakkı arabayı tamir eder, İsmail Amcayı gönderir...




Kahveye geçer öğle saati, bir de çay söyler... O sırada televizyonlarda Suriye'de ki savaştan haberler vardır... Gözleri nemlenir Hakkı'nın...




- Ah ulan ah ben şimdi orada olacaktım ki...




Yan masadan Rafet Amca lafa dalar. Hakkı'ya dönerek...




- Ne yapabilirdin ki Hakkı?
- Neler yapmazdım ki hem de neler?
- Yapmasan bile buğz edeceksin aslında değil mi Hakkı?
- Tabi ki Rafet Amca tabi ki...
- Senin gibi başkalarınında yüreği titriyor mu acaba?
- Titremeli, yolda bir kedi ezilse ona bile dayanamıyoruz kaldı ki bunlar insan...
- Sen de insanın be insan Hakkı, hem de adam gibi adamsın vallahi...




Hakkı kahveden çıkıp tam eve giderken mahallede bebeler top oynamaktadır... Hep bir ağızdan bağırırlar... ''Hakkı Amca Hakkı Amca sen de bizim ilen oynasana... Hakkı dayanamaz çocukların yalvarmalarına...




- Tamam ulan ben de zayıf takımdanım...




Maç başlar bütün çocuklar Hakkı Ağabeylerinin ayağından top almaya çalışmaktadır...




Pas at, şut çek, defansta bekle, sen ileri çıkma, kale de sıkı dur lafları havada uçuşmakta çocuklar birbirlerine bağıra çağıra seslenmekte maç da devam etmektedir... Hakkı da yaş ilerlemiş, haliyle yorulur da azıcık...




- Tamam lan bebeler benden pes pes vallahi...




Cebinden beş on lira çıkartır çocukların en büyüğüne uzatırken...




- Hadi Mehmet şuradan git arkadaşlarına birer gazoz al da hep beraber için, sonra da birer çikolata yiyin yine o da benden olsun o da benden...




Kenardan olanları seyreden Şevket Amca ''İnsansın sen be Hakkı insansın, adam gibi adamsın.'' diye düşünmekten kendini alamaz...