Kadrolu Telefon Sapıkları İle Hasbıhaller
Cep telefonu ve normal telefon sahibi olduğumdan beri, bir türlü bu lüzumsuz arayanlardan başımı kurtaramıyorum. Belki benim başıma gelen durumlar sizinde benzer şekillerde başınıza gelmiş olabilir. Öyle bunalıyorum ki bazen şaka yollu ''Hay ben bu telefonu icat edenin gelmişin ve gelmemeşini.'' bile diyesim geliyor, o derece yani...
İlk aramada tanımadan açtığınız ve hayır dediğiniz bir şirket sizi tekrar aynı gün iki kere ararsa, ne yaparsınız? Sövüp saysam, olmaz, ancak sinir oluyorum, olduğum ile de kalıyorum. Anket yapıyorlarmış arkadaşlar, beni hiç ilgilendirmeyen bir anket. Yok illa arayacak fikrimi öğrenecek arkadaş...
- Zırrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr
- Buyurun o aradığınız adam ben değilim ancak baştan söyleyeyim de...
- Falan fişmekan odasından arıyorum anket yapıyorduk da...
- Ne güzel ne güzel anket yapmaya devam edin derim, bu devirde iş bulmuşsunuz da, bir de anket ha, sizden iyisi yoktur sanırım...
- Bizimki piyasa araştırması bir bakıma.
- İlgilendiğim bir konu değil, kusura bakmayın.
- Bir iki soru fazla değil.
- Telefon ile joker hakkımı kullansam ya da şıkları ikiye indirsek.
- Yarışmada mıyız beyefendi?
- Boş verin ya ne siz beni üzün ne de ben sizi...
Çat kapatırım suratına.. On dakika geçer ya da geçmez aynı numara. Numaralar bir türlü bitmiyor bunlarda ne hikmetse...
- Buyurun bendeniz oluyorum.
- Efemmem kem küm bir anket yapıyorduk da
- Bana bulaşmayın da ne yaparsanız yapın kardeşim.
Burada da çat ve çut suratlarına...
Bir de kadrolu devremülkçülerim var. Onlarda ayı sektirmezler...
- Zırrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr
Uzun çaldı bu sefer, kesin devremülkçülerdir...
- Merhaba Ahmet Bey nasılsınız?
- Nasıl olabilirim sizce?
- İyisiniz maşallah canım iyisiniz.
- Siz müneccim misiniz? Git başımdan kardeşim dünya kadar borcum tahsil edemediğim dünya kadar alacağım var. Şimdi sana giydirmiyeyim bir şeyler...
- Gelseniz baksanız hem devre hem de mülkümüze, çakıversek size...
- Öyle diyorsun yani...
- Çok kârlı bir ticaret...
- Kendine iyi bak ben kaçtım, bir daha da aramazsanız hatırım kalır...
Çat çat çat telefonlar kapanmak içindir...
Bir de Burcu'cularım var. Bu da başka sapıklarımdan... En az yetmiş seksen kere beni Burcu Hanım ile görüşebilir miyiz, diye aradılar...
- Burcu hanımı aramıştık.
- İyi etmiştiniz de daha önce de seksen iki kez aramıştınız, ben de size Burcu Hanım olmadığımı anlatmıştım. Ne yapayım arkadaşım size tam teşekküllü hastaneden doktor raporumu getireyim. İsterseniz cepten foto atayım, anlayın Burcu olmadığımı...
- Sesinizden belli canım bayan olmadığınız.
- O kadar zekisiniz yani hemen anladınız anlamaya da neden hala arıyorsunuz Burcu diye, bir nisanda çoktan geçti, şaka mısınız siz yoksa?
- Nasıl konuşuyorsunuz beyefendi?
- Biraz daha uzatırsan nasıl konuştuğumu daha iyi anlayacaksın.
Çat çat çat kapanır telefon...
Ha bir de o meşhur 3000 dolar olan elektrik süpürgesini pazarlamak için arayanlar var. Hiç ayı geçirmezler, çok severler beni de hanımı da...
- Abimmmmmm yine ben.
- Ben de sen misin diye soracaktım, lafı ağzımdan aldın, hay ağzın bal yesin.
- Gelelim mi abim hafta sonu hem tanıtımımızı yaparız.
- Bana geldiler zaten.
- Kim geldi bizden başka bir grup mu?
- Yok yok siz arayınca heyheylerim geliyor da onu diyorum...
İşte böyle bizim, benim kadrolu telefon sapıkları ile teşriki mesailerim...
