Karasız Kız

Bir yol alır gözleri kimsenin almaya yeltenmeyeceği bir yol...Kime bakar neye bakar bilinmez o her şeyi önceden gördüğünü varsayan kahvemsi gözleri... Öncesini düşünmez, sonrası muama, günü kurtarmak telaşından değil, her şeyi gören gözleri olduğu için gerek görmez. Sonra bir prestij içer neden bu kadar dertli içer ki diye düşünür yanındaki ve hep yanında olmayı, yanındayken sigara içmememsini dileyen yoldaşı, hep onu düşünür kendi istediğini alamam derdinde değil, aslında o ceylan gözlü kızı istemez o kararsız kızı istemez,o ister ki kararsızın kızın her zaman mutlu olmasını. Bilir ki o mutluluğu ona veremeyeceğini, bu kadar ölüme sevdalı dağlara vurgunken, aylara sığacak kadar ömrü varken ama yine kendini tutamaz seni seviyorum der seni sevi...sadece seni..
Baktı gönlünün penceresinden yine kararsız ve derindi gözleri ellerini uzattı ellerini tuttu:
-gitme, benimde sana ihtiyacım var hem kurtarmak istiyorsan beni kurtar herkesi kurtarmandan daha büyük ıhtimalim var. Gitme sen gidersen ben arkandan gelemem ama hep arkandan bakarım anla...gitme yitik bir ömre gebe etme beni, gitme o beyaz gelinlik yerine beyaz kefen giydirme, gitme bir zamanlar bende sevdim dedirtme bana, gitme kal ne olacak sanki...
Erkek ellerini tutuyordu en büyük sıcaklıktı bu, ellerini bile bırakamazken nasıl gidebilirdi ama gitmesi gerekirdi zaten bu ?ama- lar öncesinin hükmü ne olursa olsun ne şah tanır ne sultan yok eden ?ama- lar...
- gitmem gerek buraları bana göre değil, her şey üstüme geliyor yaşanılan haksızlıklara boyun eğemem. Yüzlerce onurlu yaşam var ömrüme sığdırdığım, yüzlerce onurlu sebeb var gitmem için, sen tek bir sebebsin kalmam için şimdi gerçek ihtimali gör. Hem kolay mı gitmek sanıyorsun bak hala elerini tutuyorum gözlerini bırakmak kolay mı sanıyorsun kolay mı kokun bu kadar içime sinmişken, her anımda seni görmek isterken, kolay mı sanıyorsun sadece seni seviyorum diyebilirken gitmek. Bana gitme diyorsun ihtiyacım var diyorsun oysa ben bu ihtiyaçları ortadan kaldırmak istiyorum insanların biribirini ihtiyaç olarak görmediği bir dünyayı düşlediğim için gidiyorum.
-Gitme sen arkandan başkalarını bırakıyorsun, Müslümanlar bile kutsal mekanlarına gittiklerinde arkalarında kimseyi bırakmazlar. Sen nasıl bir yüceliktesin ki arkanda sevdiğini aileni bırakıp gidiyorsun.
- Sen ne sanıyorsun ömrünü ömrüme sığdırtıklarımın sevdiği yokmuydu, annesi babası yokmuydu, dedim sana gitmem gerek anla yada anlamak istemiyorsan anlıyormuş gibi yap yani ne yapayım maske mi takayım seni sevmiyorum mu diyeyim bu gitmemlere anlam verebilmen için, anla ben sana yalan söyleyemem ama keşke söyleyebilseydim belki o zaman sende gururun önüne geçemezdin ve susardın.
Git o zaman hayalleri olmayan yoz insanları kurtar sen geleceğimizi heba ederken onlar sıcak yatağında uyusun, sen bbednden ellerini kaçırırken onlar ele ele tutuşsunlar, sen bana seni seviyorum borçlarını biriktiriken onlar anlamsızca israf etsinler, sen bana koca olamazken onlar koca olsun eşlerine. Git hala ellerimi tutmanın bir anlamı yok, bırakmayı önce onlardan başla.

O ister ki sevdiğiyle yaşamayı onuruyla ekmek getirmeyi, çocuğuna babasının ismini koymayı ve her şeyden çok kahve renkli gözlü kararsız kıza bakmayı, bakıp ta sadece seni seviyorum demeyi...

Olabildiğince uzağa bakar o kahvemsi gözleri, çok derinden bakar ama kimseye bakmaz aslında, seni seviyorum kelimesine güvenmediği halde seni seviyorum kelimesini sever. Evdeki kardeşlerini de sever ve onları çok merak eder bir dağ'a küçük bir yangın çıksa, yaz ayında şimşek çaksa... Annesini de sever kim sevmez ki annesini, ama en çok babasını sever, abisine çok güvenir bir direk gibi sağlam görür abisini, işte öyle biridir kahve renkli gözlü karasız kız. Sadece karasızdır o kadar, bilsin o kahve renkli kararsız kız her şeyden çok değerli birisi için ve o birisi son nefesinde onun ismini sayıklayacak, sonsuzluğa uğurlanırken...

16 Haziran 2011 3-4 dakika 8 öyküsü var.
Yorumlar