Karşı Saldırı

İşimiz gereği elimizden avucumuzdan çok para gelip geçiyor, çok insan tanıyoruz; tabi onlar da bizi. Fatura kes, fatura al, bankaya para yatır para çek, borç isteyene borç ver, borç al. Doksanlı yıllarda piyasada bol para, bol da döviz vardı, şimdi nerdeee!!! Parayı dövizi mumla arasan da bulamıyorsun. Bu saatten sonra üç liranın beş liranın hesabını yapıyoruz. Nerden neleri kısarız, nasıl tasarruf yaparız, tek derdimiz o...




Bizim piyasada züğürt adam çok, yolsuz kaldılar mı hemen gelirler''İsmail abi bi elli lira versene, Allahını seversen İsmail abi''. Yalakalığın bini bi para. Varken veriyorduk ama şimdi yok, olsa da vermiyorum, verdimmi de gelir diye beklemiyorum, direk fitre zekatıma yazıyorum. Çünki verdiklerim geri gelmiyor. Borç konusunda mimli arkadaşlar var, yıllar yılı tanımışız, ciğerini biliyorum artık adamın. Elini versen kolunu dahi alamazsın, kolu ver gövde gider; o derece. Bıkmışım adamların zırt pırt borç istemesinden. Birgün dedim ki kendi kendime''Ulan enayimiyim ben, ben de görünce onlardan borç isteyeyim belki utanır da vazgeçerler.''...




Böyle düşünceler kafamda dolanırken, pat, mimli bir borç isteyici Adem düştü; benim yanıma on kere geldiyse, mutlaka dokuzunda borç istemiştir. Sazı aldım elime''Len Adem''dedim''Bu sıralar biraz yolsuzum, bir yüz kağıt toka etsene ollum, ay sonunda veririm yemin billah.''Adem benden hiç beklemediği bu cümle karşısında, eşşekten düşmüş karpuza döndü. ''Napıyon abi ben de senden isteyecektim şimdi''dedi...Karşı saldırım devam etti yine''Ollum çok sıkşmasam istemem köftehor.'' Cevap gecikmedi''Abi olsa veririm ama şincik ben de senden almaya geldim di, anlaşıldı bugün sen de yolsuzsun''. Taktik işe yaramıştı, gönderdim gitti Adem'i...




Bazen de bankacılar geliyor kredi kartı pazarlamaya, daha öncesinden tanıyorum adamları. Hücuma geçmişler, biz de değişik taktikler ile hücumları savuşturmuş almamışız kredi kartlarını, lakin adamlar vazgeçecek gibi değil ısrarcılar. İçimden diyorum''Sert kayaya çarptınız oğlum sert kayaya.''




Len İsmail dedim kendi kendime''Sen ona da bir taktik bulursun ollum, bir karşı saldırı yaparsın. Bankacı arkadaşlar geldi mi, ben başladım yakınmaya, bin dereden su getirmeye.''Ya arkadaşlar iki kredi kartım vardı, ikisine de haciz gelmiş, asgarisini bile ödeyemedik anasını satayım, sizin banka da şöyle düşük faizli uygun bir kredi yok mu, şu kart borçlarımızı kapatsak''. Bankacı arkadaş duyunca konuştuklarımı kem küm felan fişmekan derken, bizim karşı saldırı; yani göle çaldığımız maya tuttu gibi. Bu aralarda pek uğramaz oldular kredi kartı pazarlamacılarıda...




Bazen böyle uzunca bir cadde de yürüyorum ellerim ceplerimde. Karşıdan kasketli, altmışlı yaşlarda bir amca geliyor, belli ki senden birşeyler isteyecek. Giriş cümlesi hep aynı''Zelaaamı Aleykuum''. Bunu dedin mi bana, benim buna vereceğim tek cevap var,''Vooo Aleykum selaaam, aleykum selaaam''. Ondan sonra geçip gidiyorum yanından...

18 Nisan 2011 2-3 dakika 636 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 13 yıl önce

    esnaf diliyle, olduğu gibi dobra,

    aynen de böyledir ha,

    ama takdikler cidden işe yarar türden,

    herkes için olmasa da, bazıları için gerekli aslında, not etmek lazım,

    tebessüm ettirdin üstadım yine,

    harikaydı ya😊