Kışın En Uzun Gününde

Kışın en uzun gecesi değildi belki, ama en uzun gündü. Saatler ilerlemiyordu; gökyüzü kurşunî, sokaklar boş, evin içi buz gibiydi. Sobanın içinde bir avuç kül bile kalmamıştı. Kadın pencerenin önünde durmuş, dışarıdaki karı seyrediyordu. Kar yağmıyordu artık; donmuştu her şey. Bir yıldır donmuştu.

Çocuğu gitmişti.  

Bir sabah “Anne biraz hava alacağım” demiş, kapıyı çekip çıkmıştı. Geri dönmemişti. Ne bir mektup, ne bir telefon, ne bir iz. Sadece kapının önünde duran tek bir spor ayakkabı kalmıştı; tekini giymiş, tekini bırakmıştı. Kadın o ayakkabıyı bir yıldır eline almıyor, ama gözünü de ondan ayırmıyordu. Her sabah kalktığında ilk bakışı oraya gidiyordu. Sanki ayakkabının teki geri dönerse, öteki teki de döner gibi.

O gün, kış gündönümüydü. Güneş en tepede duruyor, ama kimseye dokunmuyordu. Kadın mutfağa gitti, çay koydu. Çaydanlık tıslarken bir ses daha duydu; kapı çalınıyordu. Çok hafif, neredeyse rüzgâr sanırsınız. Açtı.

Kapıda kimse yoktu.  

Sadece bir zarf. Beyaz, temiz, üstünde kendi el yazısıyla adı yazıyordu. Zarfı tanıdı; bir yıl önce çocuğuna vermişti. “Bir gün çok özlersen, bana yaz” demişti. Çocuk gülmüş, zarfı cebine koymuştu.

Zarfı aldı, elleri titriyordu. İçinde tek bir kâğıt vardı.

“Anne,  

Döndüm.  

Ayakkabının tekini sana bıraktım ki,  

beni beklediğini bileyim.  

Diğer teki bende.  

Şimdi tam oldum.  

Kapıyı açtığında ben içeri gireyim diye,  

dışarıda bekliyorum.  

Çay soğumasın.”

Kadın ağlamadı.  

Çünkü ağlayacak vakit yoktu. Koştu, kapıyı sonuna kadar açtı. Karşıda, karın üstünde, bir yıl önceki gibi duruyordu oğlu. Elinde tek ayakkabı, gülümseyerek.

Kadın ona doğru bir adım attı.  

Sonra bir adım daha.  

Ayakkabının teki hâlâ evin içinde duruyordu; artık beklemiyordu.  

Çünkü beklenen gelmişti.

O gün güneş biraz daha yukarı çıktı sanki.  

Kış, gündönümünde, geri dönmeye başladı.  

Biliyordu çünkü;  

en karanlık gün, aynı zamanda ışığın geri dönüşünün ilk günüdür.

Bazı kapılar bir yıl kapalı kalır.  

Ama bir zarf, bir ayakkabı, bir “anne” sözü yeter;  

o kapı açılır.

Ve umut,  

tam da en uzun gün bitti sanırken,  

sessizce içeri girer.  

Çayı taze koyarsın.  

Hayat yeniden başlar.

27 Kasım 2025 2-3 dakika 33 öyküsü var.
Beğenenler (2)
Yorumlar