Ölürsen Bekleriz Ağabey

Bizim eski dostlarımızdan aynı zamanda da meslektaşımız Hasan ile yıllarca dükkan komşuluğu yaptık. Sonra taşındı gitti bizim oralardan. Aradan da üç beş sene geçti, pat damladı. Geçiyormuş uğramış. Ne var ne yok muhabbeti yaptık ayaküstü biraz. ''Ne var ne yok Hasan nasıl işler biz de çok durgun da.'' Hasan mesleği bırakmış ''Vallahi ağabey ben geçen sene ayakkabıcılığı bıraktım mermerciliğe döndüm.'' demesin mi...

Şaşırmıştım! ''Ne o Hasan ayakkabıcılık doyurmadı mı yoksa bıktın mı?'' Hasan da ''Aynen öyle ağabey ben eskiden de biraz bilirdim mermerciliği, baktık ayakkabıcılık doyurmuyor sıçrama yaptık hemen eski meslek mermerciliğe.'' Bir kere daha şaşırmıştım. ''Az çok anlıyorsun demek ki mermercilikten Hasan?'' dedim... ''Eh anlarız ağabey.''

İnşaatlara filan çalışıyordur herhalde diye düşünürken o sanki benim düşündüklerimi okuyormuş gibi ''Bizim ki daha çok mezar mermerciliği Ağabey.'' dedi... Hmmm! Bu da ilginç gerçekten. Ölmeye gör hemen adını soy adını yazıp başına dikiyorlar demek ki mermer taşlarını... Hoş toprağın altına girdikten sonra başında taş olsa ne olur olmasa ne olur?

Biraz piyasayı yoklayalım bakalım, ölürüz mölürüz, pahalı yerden gidip almasınlar mezar taşlarımızı yakınlarımız değil mi? ''Hasan kaç paradan gidiyor mezar taşlarının metresi birader?'' Hasan ''Ağabey taşına göre değişiyor iyisi var biraz daha düşük kalitelisi var, hepsi fark ediyor. Çoğu zamanda burada olmasa da bazı mezarlarda oluyormuş duyuyoruz çalıyorlarmış mezar taşlarını sonrada satıyorlarmış ucuz ucuz.'' Vay anasına! ''Demek mezarda bile rahat yok ha insana Hasan?''

Öyle konuşuyoruz yine havadan sudan, mezardan, mezar taşından, ölümden, ''Gel seninle sıkı bir pazarlık yapalım bana kaça olur kaliteli bir mezar taşı Hasan?'' Hasan şöyle çenesini kaşır ''Sana uygun bir fiyat yaparız ağabey, kendine mi yoksa bir akrabaya mı düşünüyorsun?'' Allah Allah kendime olsa ne akrabaya olsa ne ... ''Kendime kendime. Uygun bir şey yap da ölmeden alalım mezar taşımızı çocuklara bebe beliklere yük olmayalım.'' Hasan az daha düşünür. ''Tamam Ağabey sana geliş fiyatından kampanya yaparım, hele sen bir öl de.''

Bu Hasan da bir alem arkadaş. Hele sen bir öl de diyor, başka da bir şey demiyor. ''Tamam Hasan ölelim de ama sana şu tarih diye de sana söz veremiyorum Cenabı Allah'ın işi netice de, ne zaman ki emir verirse Azrail as. adlı meleğe o zaman gelir bizimkilerde senin kapına.'' Hasan ''Sen hiiiç dert etme Abim, takma kafana.'' Takmamam gerektiğini biliyorum... ''Takmam Hasan takmam.'' Hasan bu laf bitmez mezarcı da ''Bak vallahi darılırım, ölürsen her zaman beklerim, başka mezarcıya da gidersen ahirette iki elim yakanda olur ağabey bilmiş ol.'' Adama bak yahu ''Ölürsem beklermiş.'' Hasan'a dönerim ''Çok beklersin çoook, orasını Allah bilir.''

26 Mayıs 2019 2-3 dakika 614 öyküsü var.
Yorumlar