Öptüm Sustuğun Yerden

-Aysel...
-Hııııı?
-Aysel...Aysel...
-Hıııııııııııı..?

'Hı? Ne demek hı? Ben uyuyorum. E kim bu seslenen? Odamda biri var..!!!'

Aysel, uyanıp-uyanmamak, gözlerini açıp-açmamak arasında karar veremezken sesi bir daha duydu:

'E hadi Aysel ama uyan artık '

Usulca bir gözünü açtı. Kimseyi göremedi.
'Salak, ses arkandan geliyor. Tabi ki göremezsin' dedi, kendi kendine. Korka korka sağına döndü. Bir yandan da sesi nereden tanıdığını bulmaya çalışıyordu.

Mehmet.

Gözlerini yumdu. 'Rüya görüyorum. Gözümü açacağım ve yok olacak.' Açtı. Hala ordaydı. Bacak bacak üstüne atmış, gülerek kendisine bakıyordu. Bir sıçrayışta kalktı, yatağın içinde oturdu.

-Sen?
-Evet, ben dedi.
-Tamam sensin de...Nasıl?
-Korkma. Hala uykudasın. Ben rüyayım. Seninle konuşmak istediğim şeyler vardı. Başka türlü gelemezdim sana. İzin vermezdin.
-Tabi ki vermezdim. Senin gibi bir kalleşle konuşacak bir şeyim yok benim. Hadi sana güle güle. Ben uykuma devam edeceğim. Sensiz...!
-Aaaa...yapma Aysel. Kendini de beni de kandırma. Deli gibi merak ediyorsun, konuşacaklarımı. Bilmez miyim seni?

Aysel, kararsız gözlerle baktı bir süre. Haklıydı, merak ediyordu. Çok istekli görünmemeye çalışarak:
-E hadi madem anlat. Dinliyorum. Çok uzatma ama uykum var.
-Sana çok büyük haksızlık yaptım. Öyle ki giderken doğru dürüst bir veda bile etmedim. Seni belirsizliklerin içinde bıraktım. Sana yaptığım bu haksızlık, aylardır içimi kemirdi durdu. Hiç huzurlu olamadım.

-Beter ol diye geçirdi Aysel içinden.

-Beter ol diyorsun, değil mi? Haklısın. Ama ben seni çok sevdim, Aysel. Senden önce kimseyi o kadar sevmemiştim. Seninle tanıştığımız günleri hatırlıyor musun? Her şey nasıl hızla ilerlemişti aramızda? Ama o günler, benim en zor günlerimdi. Öyle çıkmazlar içindeydim ki. İlk tanıştığımızda, varlığının ve sevginin gücü ile hepsini arkaya atmıştım. Yok saymıştım. Seninle öylesine dolu geçiyordu ki günlerim. Sorunlarımı aklıma bile getirmiyordum. Sonra senin huysuzlukların başladı. Hatırladın mı?

-Hala huysuzluk diyorsun onlara değil mi? Hiç bile değildiler. Son derece de haklıydım. İnsan sevdiğini nasıl paylaşır başkalarıyla? Bak hala aynı yerdeysen, hiç konuşma benimle. Beni de boşu boşuna sinirlendirme. Hadi sana güle güle.

-Dur, dur. Tamam. Sinirlenme hemen. Kapattım o konuyu. Devam edebilir miyim?

-Et bakalım.

-Öyle zor günlerdi ki Aysel. Maddi olarak tamamen bitmiştim. Oysa seninle konuşurken; yanına gelme hayallerimden bahsediyordum. Sana yalan söylüyordum.

-Hıh! Sanki tek yalanın buydu?

-Yapma, bana haksızlık etme. Seninle nerede tanıştığımızı biliyordun. Ve orada benim insanlarla nasıl iletişim içinde olduğumu da biliyordun. Bildiğin halde hep aynı şeyle geldin, üstüme.

-Değişir sanmıştım. Ben geldikten sonra, sadece ben olurum sanmıştım. Ben sana neden yetemedim, Mehmet?

-Sen bana yetemedin diye bir şey yoktu ki, bir tanem. Sen, benim her şeyimdin. Ama senin sorun yaptığın da benim hayat şeklimdi. Ve sen benden hayatımdan vazgeçmemi istedin.

-Sen de benden vazgeçtin.

-Ben senden vazgeçmedim. Ama sorunlarımın ardı arkası kesilmiyordu. Ve sen beni hiç anlamıyordun.

-Çünkü ben senin yanında olduğumu hissetmek istiyordum. Paylaşmak istiyordum. Sen benden uzaklaştıkça ne yapacağımı bilemiyor ve daha çok deliriyordum. İnsan sorunlarını sevdiği ile paylaşmaz mı be Mehmet?

-Haklısın, işte orada sana büyük haksızlık yaptım. Ve tek kelime etmeden bütün her şeyi kapatıp, gittim. Bir gece içinde. Pat diye. Sonraları çok düşündüm, biliyor musun? Kişiliğim diye tutturan ben, sana böyle davranmakla kişiliğimi kendim değiştirmiştim. Özür diliyorum Aysel. Lütfen beni affet. Beni affet ki, yoluma devam edebileyim.

-Biliyor musun Mehmet, yoluna devam edemeyen tek sen değilsin? Öyle bir takılıp kaldım ki gittiğin an'da. Ne ileri gidebiliyorum, ne de geri. Sen giderken sadece kendinden mahrum etmedin, beni. Sana çok inanmıştım. Güvenmiştim. Ve hepsinden önemlisi; Seni çok sevmiştim. Sen giderken, beni de götürdün yanında. Beni, kendimden mahrum bıraktın. Şimdi seni affedersem, bana beni geri verecek misin? Seni affedersem, kaybettirdiğin güven'i, inanç'ı yerine koyabilecek misin? Ya sevgi? Yeniden sevgi'ye inanmamı sağlayabilecek misin?

' ...... '

-Tamam, hadi için rahat olsun. Seni affettim. Yoluna devam edebilirsin artık.'

Mehmet, yavaşça kalktı. Geceye doğru yürüdü.

Karanlığın içinde kaybolmadan önce son kez döndü yüzünü Aysel'e..

Gönlünü almak ister gibi "Öptüm" dedi... Sessizce.

Bir çırpıda uçuverdi Aysel'in dilinden ve sordu hiç düşünmeden; ' Nereden? '

Mehmet, çekmeden gözlerini gözlerinden; ' Öptüm ' dedi...' Öptüm sustuğun yerden.'

Sonra döndü, karanlığın içinde kayboldu...Gitti.

.../...

Not: Bilgisayarımda kayıtlı notlarımı kurcalarken bir tanesinde takılıp kaldım:

"O, giderken son kez döndü yüzünü yüzüme. Gönlümü almak ister gibi "öptüm" dedi... Sessizce.

Bir çırpıda uçuverdi dilimden ve sordum hiç düşünmeden;"nereden?"
Çekmeden gözlerini gözlerimden;"öptüm" dedi..."öptüm sustuğun yerden"

İnternette araştırdım. Kime ait olduğunu bulamadım. Hatırladığım kadarı ile gelen bir mailden kopyalayıp, saklamıştım. Bu alıntı üzerine okuduğunuz öyküyü yazdım.

06 Mayıs 2010 4-5 dakika 17 öyküsü var.
Beğenenler (5)
Yorumlar (4)
  • 14 yıl önce

    Psikolojik yönü ağır basan ve yine anlatımı güçlü bir öykü. Sizin öykülerinizi beğenerek okuyorum...

    Selamlar...

  • 14 yıl önce

    Teşekkür ediyorum Turgay Bey. Görüşlerinizin öğretici ve yönlendirici olduğunu biliyorum.

    Selamlarımla

  • 10 yıl önce

    tebrik ederim sevgili Eser...👧

  • 10 yıl önce

    Sonunu merak ederek bir cirpida okuyuverdim. Kutlarim gunun oykusunu. Kaleminize saglik. Sevgiyle kalin.