Pislik

Çiçeği burnundaki genç,yakışıklı,idealist ve realist öğretmen,elindeki poşeti göstererek sınıfa sordu:

"Bu nedir çocuklar?"

"Çöp"öğretmenim dediler hep bir ağızdan. İçerisinde hayvan gübresinin,sap samanın,soğan -sarımsak kabuğunun ve bir kaç çürümüş meyvenin olduğu torbayı sınıfın ortasına boşaltınca,sınıftan sesler yükselmeye başladı ve öğretmenin istediği de buydu.

"Leş gibi kokuyor öğretmenim,midemiz bulandı."

Sosyal bilgiler dersinin o haftaki konusu çevre eğitimiydi,çevre ise canlı-cansız tüm organizmalara ev sahipliği yapan ve içerisinde "pislik-temizlik"barındıran,kendini devamlı yenileyen muazzam bir alandı.

"Pislik nedir?"diye sorduğunda öğrencilerin kimisi etrafa kötü kokular yayandır dedi,kimisi bakteri üretendir dedi,kimisi çevre kirliliğine neden olan etmenlerdir dedi,genç öğretmen ise pisliğin tanımını yaparak şöyle açıklamada bulunuyordu:

"Pislik,olmaması gereken yerde olandır çocuklar şimdi bu hayvan gübresi meyvelerin-sebzelerin diplerine dökülseydi pislik değil,bereket olurdu yani meyvelerin kimisi tatlı olurdu kimisi ekşi kimisi acı.Annenizin saçlarını öpüp koklamaya doyamazsınız fakat yemeğinizin içine düşse tiksinip yemekten vazgeçersiniz ve unutmayın ki çocuklar,olmaması gereken yerde olan kişiler de pislik kategorisindedir."