Serin Geceler

Saat:03.10 Yer: Başak Otel 4.Kat 29 nolu tek kişilik oda

Pencerede elde sigara
o an kaldığım pansiyona 3 tane izbandut gibi hiç de tekin olmayan adam giriyorlar.Benim için gelmemiş olsunlar diye dua edip televizyonun sesini sonuna kadar açıyorum.Katları tek tek çıkıyorlar ve işte kapımda bekliyorlar, s.ktrrr bile bile lades olmak böyle bir şey.
Kim olduklarını bilmesem de geleceklerini hissetmiştim.
Girdiğim boku nasıl temizleyebilirim ki artık çok geç..

8 Ay önce..
Yer : Kıbrıs Gold Zion Kumarhanesi

Alkolün etkisindeymişim son 3 saattir, şuan ise yavaş yavaş ayıldığımı fark ediyorum. Başım çatlayacak nerdeyse, içinde beynim sulanmış sanki . Poker masasına da ne zaman oturdum?
Blackjack oynuyordum birkaç saat öncesine kadar hatta güzel bir sarışınla viski içiyorduk .
Her şey o içtiğim ücretsiz viski ikramları sonrasında oldu şuan daha net anlayabiliyorum.

Ha s.ktr kurpiyer kağıtları dağıtmaya başladı ben hala masadayım ve bu gece başında yaz boyunca Work And Travel dan biriktirdiğim 15.000 dolarımdan geriye sadece 5.000 dolar kalmış.

İlk kağıdım kupa kız, diğeri ise karo 10.. Bir sürü ihtimalim var pokeri biliyorum ama daha iki kağıt açıldı ve potlar yükseliyor, peki şimdi napacağım? Zihnim tüm yönleriyle aktif hale dönüşüyor çünkü kaybetmemem gereken 5.000 dolarımın yarısını ileri sürdüm bile napıyorum ben anasını s.kt.ğmn yerinde elimde yalnızca döper var. Toparlanmalıyım !! Son turdayız ve kimsenin yüzünü okuyamıyorum hay s.keym çok boktan bi iş ..

İşte tam da o an oyun sırası karşımdaki kırmızı Gucci gözlüklü, Emprio Armani saatli şişman adamda; onun bu masanın en zengini olduğu da çok açık; bütün potlarını ileri sürüyor.
Peki gerçekten elindeki kağıtlar iyi miydi yoksa zenginliğinin rahatlığıyla blöf mü yapıyordu?
Galiba çevremdeki tanımadığım insanlara karşı aşırı huzursuzum çünkü tuzağa düşürüldüğümü düşünmeye başlıyorum.
Sıra bana geliyor bir karar vermeliyim artık, potları ileri mi sürmeliyim yoksa çekilmeli miyim?

Çok önceleri bir kişisel gelişim kitabından ayakların duyguları saklayamadığını okuduğum geliyor aklıma ama ne kadar doğru bu? Ayaklarına bakabileceğim en son insan bay kırmızı gözlüklü..
Kafamı umutsuzca sağa sola döndürüyorum bir silah olsaydı şimdiye çoktan intihar etmiş olurdum heralde ..

Sağ çaprazımda 2 metre kadar uzaktaki kollu makinede para kazanan adamın sevinci bile beni rahatsız ediyor.Ama çılgınca gülüyorum kafamı iki elimin arasına alarak ve çekiliyorum oyundan..
Adam flushroyal yaparak masadaki tüm potları topluyor.

Ben ise yansımadan poker yüz bay gözlüklünün zıplayan ayaklarını görmenin avantajıyla 2.500 dolarımı kurtarıyorum. Ama bugün çok para kaybettiğim gerçeğini değiştirmiyor.İlk uçakla hayal kırıklığı içinde yaşadığım şehre Ankara'ya dönüyorum.

Bu arada ben Aras Semerci, tehlikeli işlerle uğraşan serseri bir Mülkiye öğrencisiyim .
Ankara da Cebeci'de köhne bir pansiyon odasında tek başıma yaşamaya çalışıyorum...

devam edecek..

08 Mayıs 2012 2-3 dakika 1 öyküsü var.
Yorumlar (1)
  • devamını yazmaktayım beğenileriniz ve eleştirileriniz için şimdiden teşekkürler.- ki tüm doğallığıyla ne hissettiğinizi söylemeniz beni sevindirir- hadi yorum siz de