Sevgiyi Sevdiğinle Yaşamak

Özlemim son demine çıkmıştı.Mevsim ne bilmiyordum ama ben kışı yaşıyordum.Kulağım telefonda,gözlerim kapıda eski hatıralara dalıyordum.Aslında kendimi avutuyordum.Ne telefonum çalacaktı ne de kapım aralanacaktı.Bu gönül sevgisini sevdiğinden mahrum yaşayacaktı.

Ama hiç birşey göründüğü gibi değildi.Ansızın telefonum çaldı ve arayan oydu.Telefonumu açtım.Titrek bir sesle efendim dedim.O kadar çok özlemiştim ki sesini,bi an önce konuşmasını istiyordum ama konuşmuyordu.Ağlıyordu ve belli etmek istemiyordu.O da özlemişti.Konuşmayacak mısın diye sordum.Bugün sana geldim dedi ve tekrar sustu.Her gün hasretiyle yandığım bana gelmişti ve ben onu görememiştim.Her ne kadar aşk ön planda olsa da bu sefer gururum biraz daha ağır basmıştı.Beklerken penceremde,hangi yollardan geldiysen sokağıma seni göremedim.Paramparça yaptığın ve kırıklarının canımı acıttığı kalbimi de götürseydin giderken keşke dedim.Hıçkırık sesleri artmaya başlamıştı.Daha fazla dayanamadım.Kapattım telefonu.Gecenin o dondurucu ayazında bana elveda dediği yere gittim.Kimsenin uğramadığı,yüksek bir tepeydi.Dibi uçurumdu.Buraya neden geldiğimi bilmiyordum.Yanlış bir şey yapabilirdim.Kalbime sapladığı aşk acısı öyle bir çekilmez sızı veriyordu ki o an her şeyi bitirebilirdim.Bu dünyada fazlalık olduğumu düşünüyordum.İstediğim tek bir şey vardı.O da benden çok uzaklardaydı.Uçurum sanki beni çağırıyordu.Kendimi aşk acısından sıyırıp mantıklıca düşünmeye çalışıyordum.''Gelmeyeceğini bile bile beklemek mi,yoksa kimsenin beni bulamayacağı şu uçurum dibi mi?'' Benim için başka seçenek yoktu.Ya o olacak,ya bu benliğim yalnız kalacak yada sessiz bir ölüm,kimse beni bulamayacaktı.Bir yandan düşünüyor,bir yandan da uçuruma doğru yaklaşıyordum.Galiba zihin altında tercihimi yapmıştım.Ölüme gidiyordum.Hiç bir şeyi hissetmediğim bir anda omzuma bir el dokundu.Sıcaklığını hissediyordum.O gelmişti.Arkamı döndüm ve onunla karşılaştım.Buraya neden geldiğini bilmiyordum.Bu yüzden boynuna sarılıp özlemimi gideremiyordum. Neden geldin diye sordum.Seni merak ettim ve burada bulacağımı biliyordum dedi.Boynuma sarıldı.
Onca aradan sonra ilk defa bu kadar rahat nefes alabiliyordum.Kokusunu içime çektim ve yavaş yavaş uçurumdan uzaklaşmaya başladım.İçimde gereksiz bir ses hala aklımı kurcalıyordu.Aramızdaki buzlar çözülmüş müydü acaba? Yoksa ona bu kadar yakınken yine uzak mı tutacaktı kendini?

Ne yaparsam yapayım sorular asla bitmeyecekti.En iyisi yine bir adım geriden gitmekti.Ben tam bunları düşünürken ellerimden tuttu.Sözleri onunda ne kadar sevdiğini belli ediyordu.Gözlerimin içine bakarak;

''Ya seninle dönerim şehrimize,yada beraber atlarız ölüme''...


(Not: Bu bir kurgu öyküdür.Anlatılanlar gerçek değildir...)

31 Ocak 2010 2-3 dakika 5 öyküsü var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (4)
  • 14 yıl önce

    duygusaldı güzeldi yüreğine sağlık

  • 14 yıl önce

    gözyaşlarımı tutamadım😐ve bu yüzden favorilerime ekledim yüreğinize sağlık

  • 14 yıl önce

    Bidaha okudum.. ve gercekten yuregine saglik. Cok guzel olmus 👧

  • 7 yıl önce

    Günün öyküsünü ve yazarımızı kutlarızud83eudd20ud83eudd20