Şey Olmak

Bak sen şunun ettiğine. Şiir kitabı(!) çıkardın ha!
Oysa bana bir yıl sonraya sıra verdiler. Akşam öyle ?teferruata ?bakmak falan gibi sözler de yok... Şey olmak ne çok rağbet görüyormuş meğer ! Aferin kız! Brekt demiş ya hani ? Demeyecekler o zaman ülke karanlıktı/ama soracaklar şairleri neden suskundu diye?. Baskılar değil ama sen beni susturabilirdin, sen erklerin yapamadığını yaptın ya, aferin ki aferin sana!

Cin olmadan adam çarpmak budur işte...
Küçük kayıklar sahile yakın gerek sözü bence de palavra. Sen küçük kayıklığınla , şiirler denizine açılabildin ha zilli ! Kesin mi kesin tefleri alacaksın ve illa denizin ortasında oynayacaksın, kararlı mı kararlısın. Vay be, başardın ha! Yok, böyle bir şey canım!

Bak sen, şu ?şey? sözünü kullandım yine. Hani sen hep ?şey? olacağım derdin ya, onun belgisiz adıl olduğunu bilmiyorsundur değil mi ? Bu "şey"i tüm sözcüklerin yerine kullanabildiğin kadar kullanabilirsin. Bu kadar sözcüğün yerine bir tek ?şey? sözcüğü kullanılmıyor mu ... Alabildiğine tiksiniyorum bu sözcükten. Ne kişiliksiz bir sözcük bu böyle . Küfür mü edilecek ?Bak şey ederim.? deyiverirler. Filme bile ad oldu :?Şeyini Şey Ettiğimin Şeyi? ... Eylemin yerine bile geçmez mi o: ?Bak, bugün şey oldu...? ah, bu kadar kişiliksiz bir sözcük bu !

Avukatlar gibi. O da onun bunun vekaletini alıp her alanda gezer. "Ben falancanın avukatıyım da... " . Şey= avukat , ne güzel yakışıyorlar birbirlerine. Allah bir yastıkta kocatsın dersem içim rahatlayacak, çünkü avukatlardan da çok çektim. Benim adıma beni iki yıl içerde yatırdı şey.

Sen şey olmaya karar verdiğin günü neler düşünmedim ki ...

?Ah bebeğim, dilim yok söylemeye ! Hiç katrandan olur mu şeker, cinsine yandığım cinsine çeker. Günün küle döndüğü andayım ya şimdi ,gençliğimin gitmesi ne fena , ne de olsa taze balık ve taze et yemeyi seven toplumda yetiştim.. . Şimdi dişlerim kamaşıyor ve sen oynuyorsun bir lüfer gibi. Yakınında zafer turları atıyor birçok köpek balığının keskin dişleri yakamozda parlayarak. Senin yakamoza olan tutkunu da biliriz. Ne de olsa şiir vadisinde az kanat açmadık.

Yandan bakmayı öğrenmişsin ha , aferin kız ! Candan yakma dersini de geçmişsin, televizyondaki aktüel haberleri hiç kaçırmadığın belli. A , bu da gerekli elbet! ?Şey ? olmanın hem de en başta olanıdır bu . ?Bugün denizde ne güzel gezdim? cümlesinin yerine ? Denizde ne güzel gezdim, bugün.?diye yazarsın İşte dize ve sonra şiir... Şiir ne ki iki uyaklı , biraz kıyaklı boş sözler söyle ama kesinlikle güzel bir bedene tak takıştır ,sür sürüştür.. . Gir bir siteye ne çok yorumlar gelecek: ?Güzel yazıyon valla.? Göğsüne sağlık?...? Şiirlerinin hepsini yayınlamadım daha öyle mi, demek çalıyorlar ha!..? Şiirini kitap mı yapıyorsun , bana ellerinle imzalayıp verir misin?( vay alçak yayıncı, şairin iyisini zaten..? Daha ne yorumlar, yorumlar... Yaz şiirini Orhan Veli ağabeyimize gel bir piyasa vakti. O malum hisarda oturup ne türküler dizdi. Sana da dizer. İstanbul'u dinletir fıstık ağaçlarının arkasından.

Şiir ne ki ...çevir cümleyi tersine, bu kadar kolaymış işte. .. Biraz aşk, biraz ayrılık, biraz da sitem...Bir de şuh resim asarsın ama aptal görünümlü ve güzel ,artistik yani. Çook hoşlanılır böyle fiyakalı görünümden . Geçen gün sen anlatmıştın ya hani bana ?Hatta biri mesajında geceleri bile fotoğrafıma bakıp ...neyse söylemeyim ... öyle uyuyormuş her gece uğruyor muşum düşlerine..." "Terbiyesiz."?demiştin son söz olarak. E , öyle şair olmak kolay mı, olur böyle şeyler.
Aman fotoğrafa dikkat. "Ağabey kurbanın olam çok şuh olsun,aman.. aman ha aman.. Balık beyinli ne çok alık düşecek oltama."demeyi unutma ." iltifat iltifat"senin adın bu da olabilirdi oysa.

Yarın müjdelersin ününü . ?Anne ben şiir yazdım ,kitap çıkardım bak!? Komşunun yakışıklı oğluna da atarsın havanı. "Sevgilim sen beni bilemezsin gel bak , beni ne çok seviyorlar, sen daha çok sev beni emi ! ?E? diyecek bak gör. ? Harikasın?, diyecekler sana da resmine de hayranların . Hangisine derlerse desinler ne önemi var sanki , artık sen ?Şey ? oldun. Bu tutku hep o komşu kızının akşamları sevgilisine aşk şiirleri yazmasına özenmekten başlamıştı ha!Öyle söylemiştin,geçenlerde. Çok iyi de olmuş. Kitapçılar artık şiir kitaplarını satmıyor . Poster , kırtasiye işine başlamışlar. Oysa yayıncılar şiir kitabı yetiştiremiyorlar. ?Efendim bir şiir kitabı bastıracağım da...? ? Bir fotoğrafını gönder...?, ? Hım ,bir akşam gel, teferruatı görüşelim hanımefendi...?

Demek kitabın çıktı ha! Bana bir yıl sonraya sıra verdiler. Akşam teferruata bakalım falan haliyle yok... ben şair kaldım ne yazık ki . Şey olmanın revaçta olduğu günlerdeyken hem de. Aferin kız! Demeyecekler o zaman ülke karanlıktı/ama soracaklar şairleri neden suskundu diye .

09 Temmuz 2009 4-5 dakika 8 öyküsü var.
Yorumlar (6)
  • Yok böyle bir" ŞEY " hocam çok güzel olmuş alınacak Şey'ler var diye düşünüyorum . Ne güzel bir bakış açısı böyle öğretmenliğin getirisi yansımış dizelere. Brekt'in sözünü untmayacağım. Ayrıca "Ne de olsa şiir vadisinde az kanat açmadık." 😙

    Mizahi anlatıma bayıldım . Saygılar 😎

  • 15 yıl önce

    Her şey olmak başlıyor sanırım,

    hani shekspeare'nin olmak ya da olmamak sözüyle başlanan her söz gibi hayatımızda olur, kelimelerimizde ve en önemlisi sevdiklerimizin dudakları arasında olur...

    'Şey' yüreğinize sağlık hocam...

    Saygılarımla...

  • 14 yıl önce

    Sait Hocam öyküler sıkışıyor bir köşeye oysa öyle güzeller ki bazıları..

    Çoğu düşündürücü ve öğretici..

    Kolay değil şair olmak,kitap çıkarmaklada şair olunmuyor..

    Bu millet göklere çıkardığını yerlere bırakır aniden.

    Kutluyorum kaleminizi..

  • 14 yıl önce

    Keyif verdiniz yine değerli dost... selam saygı ve dostlukla

  • 14 yıl önce

    ve büyük usta...

    sen nasıl bir ruha sahipsin hocam.bu nasıl bir telaffuz ve anlatı kuvveti..

    yani doğuştan bir yetenekse tamam yoksa her kişi yüz yaşına dek de yaşasa içinde yoksa bu kuvvete sahip olamaz dedim içimden onuda yazdım işte...

    sonsuz saygılar edip adam..bin minnetle 👍👍👍👍👍👍