Soygun

Uzun bir zaman sonra sevgilimle buluşmanın heyecanı üzerimde, biraz da geç kalarak buluşma noktasına gelmiştim. Boğazın mavi sularının önünde uzanan Mimar Sinan Üniversitesi ve tarih kokan havası ayrı bir güzellikteydi. Sahildeki Servet Baba'nın yerine gidip boğazı seyrederken kahve içmeyi ne çok özlediğimi hissettim. Bu cadde de her zaman çiçekçiler olurdu. Çok romantik biri olmasam da sevgilime çiçek alma isteği bir anda tavan yapmıştı. Etrafa bakındım, hiç biri ortalıkta yoktu, zaten geç kalmıştım daha fazla oyalanmamaya karar verdim. Bankada bir işi olduğunu gecikirsem bankaya gelmemi söylemişti.

içeri girdiğimde serin klimalı hava yüzüme çarptı. Gözlerim sevdiğimi ararken gördüklerim karşısında kısa süreli bir şoka girmiştim. Gişenin önünde arkası dönük, bağırarak etrafa emirler yağdıran, elinde silah olan siyahlar içindeki kadını görünce, soygun filmlerini aratmayacak bir sahnenin içinde buldum kendimi. Saçlarını tepeden toplayıp atkuyruğu yapmış profilden siyah maskesi görünüyordu. Yuvarlak kalçalarının yanındaki silah, siyah deri pantolonunun kemerine takılıydı. Silah ambarı gibiydi. İnce beline tezat bir şekilde kaba ama bir o kadar çekici görünüyordu. Adeta vahşi bir panteri andırıyordu.

" Hadi! Çabuk, kasayı şu çantaya boşalt" diye gürledi. O nasıl buyurgan bir emirdi öyle; vahşi, yırtıcı bir o kadar sahiplenici ve huzur veren. İnsanın derhal emrine giresi geliyordu. Bu ses daha önce tanıdığım, bildiğim bir ses tonu diye düşünürken heyecandan önümdeki reklam panosunu devirmemle göz göze geldik. Siyahlar içindeki vahşi panter çantayı bana uzatırken " 15 dakika geç kaldın" dedi.

" Banka soygunu yapacağımızı bilseydim gecikmezdim, bankada işim var dediğin bu muydu ?."

Bana doğru döndüğünde boynunda asılı duran G-3 ' ü işaret edip " tam teçhizatlısın, şimdi ne yapıyoruz" dedim.

Aman Allah'ım ne yapıyorum ben böyle bilseydim gelmezdim diyeceğim yerde neler söylüyorum. Güdümlü bir füze gibi verilen komutları yerine getirip derhal diğer gişenin kasasını çantaya boşalttım. Işık hızıyla bankadan çıkınca, sen kullan diye bana doğru fırlattığı anahtarı havada yakaladım. Kırmızı ışıkta geçip katlettiğimiz trafikte gözden kaybolurken polis sirenleri uzaktan duyulmaya başlamıştı.

" İlerideki patika yola sap, araç değiştireceğiz bu yolda motorla daha hızlı gideriz" dediğinde içimdeki adrenalin duygusu kılıktan kılığa giriyordu. Motor engebeli yolda ilerlerken , sevdiğim kadının saçları rüzgarda dans edip yüzümü okşuyordu. " Bu kadar iyi motor kullandığını bilmiyordum" derken beline daha sıkı sarıldım. Nabız atışımı vücudumun her yerinde hissediyordum. Sonunu düşünmeden bu yolculuk sürsün istiyordum. Vücudum üşüyor muydu yoksa yanıyor mu, tarifsiz bir anestezi ile uyuşmuştum. Hiç bitmesin istediğim motor yolculuğu, ormanın içinde tahta bir kulübenin önünde sonlandı. Terkedilmiş görünümlü kulübenin içinde para sayma makinesini gördüğümde o kadar da terkedilmemiş olduğunu anladım.

"Neden banka soyduk, çıldırdın mı sen " diye sorarken o, paraları makinede sayıp hesap yapmakla meşguldü.

" Lazım olduğu için soyduk, hepsi bu.

1.200.000 TL

200.000 USD

165.000 EUR

Alınacaklar listesi :

Çamaşır makinesi, bulaşık makinesi, bir ev....

Şaşkın ve en saf halimle ; " Ne yani evlenmek için mi banka soyduk" diye sordum.

" Hayır tabii ki. Çamaşır makinası Rıfkiye teyze için bir ceketi var yaz kış üzerinden onu hiç çıkarmaz, beli iki büklüm gezer, o mavi ceketiyle aynı renkteki gözleri öyle hüzünlü bakar ki. Bir de sokak hayvanları ile yaşayan Bedri dede için bir ev."

Sevdiğim kadının sözleri, içimdeki adrenalin duygusunu tutkuyla harmanladı. Onu kollarımın arasına alıp ne kadar çılgın ve merhametli bir kadın olduğunu söyleyip öpmeye başladım. Çalan kapı zilini umursamadım. Israrla çalıyordu, tahta kulübede ne zili derken, çalar saatin sesine uyanan annemin hadi işe geç kalacaksın haykırışlarını duydum. Yo hayır bir rüya olamaz deyip vücudumu yataktan kazırken banka soymadığımla teselli oldum.


18 Temmuz 2021 3-4 dakika 37 öyküsü var.
Beğenenler (7)
Yorumlar (4)
  • Tebrik ederim Özlem Hanım, güzel geçsin gününüz. 🍀

  • 2 yıl önce

    Çok güzel bir öyküydü Kutlarım Özlem hanım nicelerine :)