Uyuyan Sınıf 3.Bölüm

UYUYAN SINIF/YAZAN:OĞUZ BATIN

Sınıfta kalanların değil hayatta kalanların sınıfı

3.BÖLÜM

                       Haftanın son günüydü,yani günlerden Cuma.10  Sosyal A’nın,kendileri ve öğretmenlerinin tabiriyle Uyuyan Sınıf’ın son dersiydi edebiyat.Hem edebiyat öğretmenleri hem de sınıf öğretmenleri olan Mesut Öğretmen,sınıfına girmişti.Öğrencilerinin empati yapma  yetenekleri gelişsin diye öğrencilerin giydiği yazlık kıyafet olan üzerinde okulun amblemi bulunan gri tişört giymişti Mesut Öğretmen.

                        Dersin bitimine son on dakika kala Mesut Öğretmen,Uyuyan Sınıf’a müjdesini verdi soru sorarak:

MESUT ÖĞRETMEN-Evet,çocuklar.Yarın ki dersimizi Çeşme de mi işleyelim yoksa Urla da mı?

                           Nasıl bir soruıdur,nasıl yani diyerek sesler yükseldi sınıftan.Öğrencilerinin merakını giderecek açıklamasına başladı Mesut Öğretmen

MESUT ÖĞRETMEN-İdareden izin aldım ve tabi ki, diğer öğretmen arkadaşlarımdan da.Yarın ki dersimiz yüzme ve eğlencedir.Unutmayın,edebiyat hayatın ta kendisidir.

                  Uyuyan Sınıf,kendi arasında kararı  vermek için tartışıyorlardı.Yarın ki dersi Çeşme de mi yapmalı yoksa Urla da mı?

                       Öğrencilerinin karara varamamasını görüp fark eden Mesut Öğretmen,sınıfına oylama yaptırdı.Sınıf mevcudu on kişiydi.Bakalım bu oylamada sonuç ne çıkacaktı?

MESUT ÖĞRETMEN-Yarın ki dersimizi Çeşme’de yapalım diyenler parmak kaldırsın?

                     Altı öğrenci parmak kaldırdığından Uyuyan Sınıf’ın yarın ki dersleri Çeşme’de yapılacaktı.Mesut Öğretmen,servisçilerden birini ayarladı kendilerini Çeşme’ye götürecek minibüs olara.Ve yarının hazırlıkları olarak neler yapılması gerektiğini de uzun uzadıya anlatıp açıkladı.

               Uyuyan sınıf ve Mesut Öğretmen,okulda buluştu.Öğrenciler,sınıflarına girerken Uyuyan Sınıf’ta Çeşme’ye gitmek için dolmuşa bindi.En öndeki koltukta Mesut Öğretmen vardı.

              Bir saatlik yolun ardından Çeşme’ye varmışlardı.Halk plajındaydılar.Ailelerin hazırladıkları börek ve keklerden yediler.Bütün sınıf mayolarını giydikten sonra denize gireceklerdi ama hiçbiri yüzme bilmiyordu.

               Mesut Öğretmen,öğrencilerinle tek tek ilgilenip yüzmeyi öğretti.Önce suyun üzerinde nasıl kalınacağını ve ardından nasıl kulaç atılacağını gösterdi.

                   Tüm sınıf mutluydu,sınıfın bitkin öğrencisi Güney bile bugün,enerjikti.Büyük ihtimalle Güney,bir önceki gece bara gidip sarhoş olmamıştı,bitkin olmayışının sebebi bu olmalıydı.

                 Mesut Öğretmen,sınıfını gerçekten de çok seviyordu ve onlara yine bir sürpriz yapma niyetindeydi:

MESUT ÖĞRETMEN:-Çocuklarım,okullar kapandıktan sonra burada on beş gün çadır kampı yapmaya ne dersiniz?

                   Bütün sınıf,bu teklifi sevinç ve coşkuyla karşılamıştı.Bu kamp,bir öğretmenin ne kadar fedakar olduğunun göstergesi gibiydi.

                    Ertesi gün okulda toplanılmıştı.Müdür yardımcısı Duru Hanım konuşma yaptığı sırada okuldaki öğrencilerin istekli sloganıyla sözü kesildi.

TÜM OKUL-Uyuyan Sınıf gibi bizde denize gitmek istiyoruz.

                      Duru Hanım,bu istekli slogan karşısında kayıtsız kalamadı.

DURU DURAK-Çocuklar,sınıf öğretmenlerinizle konuşun ve siz de deniz gezisi yapın.İdare iznini bizzat kendim vereceğim.

                    Öğrenciler,sınıflarına tek tek girerken müdür yardımcısı Duru Hanım önderliğinde iki üç öğretmenle beraber kılık kıyafet ve çanta kontrolü yapılmaya başlamıştı.

                   Yine Uyuyan Sınıf’ın yastıkları çantalarından alınmıştyı ve ilk defa sınıfın çantalarının içinden sigara paketi çıkmamıştı,çünkü sınıf,sigara paketlerini tavladıkları bekçiye vermişti.


04 Haziran 2025 4-5 dakika 3 öyküsü var.
Yorumlar