Yarım Tuğla

Saatin sesiyle fırlayıverdi yatağından. Lavaboya gitti hızlı adımlarla. Elini yüzünü yıkadı. Aynada bir baktı kendine. Sakallları. Hayır bugün traş olmasa da olurdu. Döndü tekrardan yatak odasına. Elbisesini giyindi. Kravatını bağladı. Evet hazırdı. Çantasını açtı. Masanın yanından laptopunu alıp çantasına yerleştirdi. Dağınık şekilde duran evrakları aldı, onları da çantasına yerleştirdi. Mutfaktan küçük gürültüler geliyordu. Eşi kendisinden önce kalkmıştı anlaşılan.Mutfağa yöneldi.

--Günaydın hayatım.
--Günaydın canım. Dedi eşi.Yemek masasının üzerinde bulunan kahvaltılıklardan ayaküstü bir iki lokma aldı.Eşi;
--Canım dolduruyorum çayını. Burak ağzında lokma ile geveler gibi konuştu;
--Yoo hayır zamanım yok.Hemen çıkmam lazım.
--Akşamda çok geç saatte geldin.Sıla'nın veli toplantısı vardı ona da katılmamışsın.
--Çok çok yoğun bu günlerde.Nefes alamıyorum inan.Hadi ben çıkıyorum.Hoşçakal..
--Ekmek arası bişeyler alsaydın bari... Diye seslendi eşi.
--Toplantım var çıkmam lazım.Dedi. Bu arada Sıla gözüktü kapı eşiğinden.
--Babaaa... Hızlı adımlarla koştu sarıldı babasına.Baba beni öpmeden mi gidiyorsun? Burak bıraktı elindeki çantasını.Sarıldı kızına.
--Olur mu prensesim.Seni öpmeden gider miyim hiç.Babanın toplantısı var geç kalmasın ama. Dedi, alnından saçlarından öptü kızının.Hızlı adımlarla dışarı çıktı.Koşar adımlarla arabasına yöneldi.Çalıştırıp arabasını yola koyuldu.Telefonu aldı hemen eline, sekreterini aradı. Şirketin yönetim kurulu toplantısı vardı.10 dakika kadar gecikeceğini söyledi.Ardından şirket ortakları Selami Bey ve Nejdet Bey ile bir iki telefon görüşmesi yaptı.Yakıt göstergesi dünden beri kırmızı yanıyordu.Hay aksi dedi kendi kendine.Şimdi benzin biterse yolda kalacaktı.Yol üzerindeki petrol ofisine çekti. Hızlı bir şekilde uzattı anahtarı.

---Çabuk... 100 TL ... Aklına İpek Yolu sitesindeki elektrik sorunu gelmişti.Telefonu aldı eline;

--Merhaba Ekrem Usta. Ne oldu İpek Yolu sitesindeki elektrik sorununu çözebildiniz mi?

--Efendim sorun göründüğü kadar basit değil, maliyet biraz fazla olacak galiba.Bizden önceki firma elektrik tesisatında düşük amperli sigortalar kullanmış, site sakini yüksek voltajlı elektrikli malzeme kullandığında tüm sigortalar atıyor.Tüm sigorta sisteminin değişmesi hatta elektrik tesisatının bile kısmen değişmesi gerekiyor.
--Kardeşim ben gereken neyse yapılsın talimatını vermiştim. Maliyet hesabı istemiyorum.Bizim bir imajımız var.Dairelere teslim edeli 4 ay olmuş hala basit bir sorunu çözemediniz.
--Efendim bu bizden önceki firmanın hatası... Akaryakıt dolma işlemi bitmişti bu arada.Cebinden çıkarıp 100 TL yi verdi.Arabayı yeniden çalıştırıp yola koyuldu.Telefonla görüşmesine devam ederek şirket ana binasına kadar gelmişti.

Kapıdan girdi. Güvenlik görevlilerin ve çalışanlarının günaydınlarını başı ile alıp asansöre bindi. Direk toplantı odasına yöneldi.2 saat kadar süren uzun bir toplantı yaptılar. İhalesi yeni alınan Belediye İtfaiye binası, inşaatı süren Serinevler Konutları, Demir fiyatlarına gelen zamlar, işçilerin ödemeleri, bina ısıtma sistemlerindeki yeni gelişmeleri değerlendirdiler. Toplantı bitiminde odasına girdi. Sekreteri hızlı adımlarla odasına girdi.


Elindeki dosyayı açıp günün programını okumaya başladı.Burak Bey kravatını gevşetti. Sekreterin konuşması bitince Yorgun bir ifade ile ;
--Tamam.. Bana sade bir kahve getirir misin?.
--Hemen efendim dedi sekreteri ve geldiği gibi hızlı adımlarla dışarı yöneldi. Cep telefonu çaldı ardından.Arayan eşi idi;
--Hayatım nerdesin telefonuna ulaşılmıyor...
--Toplantıdaydım... Ne oldu?
--Sıla'nın doğum günü bugün biliyorsun değil mi?
--Hımm.. Dedi elini çehresinde gezindirip.
--Tamamen unutmuşum diye ekledi ardından.
--Hiç şaşırmadım.Tüm arkadaşlarını davet etti. Öğleden sonra saat 4 gibi gelecek hepsi .Mutlaka gel olur mu... O saatte yeni satışa çıkarılan 4000 metrekarelik arsanın ihalesi vardı.


--Tamam dedi.düşünceli bir ses ile Tamam...Bakarım. Yarım saat kadar sonra programı gereği İnşaat sektöründe Alçı kullanımı ile ilgili bir değerlendirme toplantısına katıldı. Ardından boya Yapımı bitmekte olan dairelerinin boya işleri için bir ihale dosyası hazırladı.Saat 2 civarı iyice acıktığını hissetti.Sekreterini arayıp aparat bişeyler söylemesini istedi.Bu arada telefonun biri geliyor biri gidiyordu.Cep telefonu ile görüşürken sekreteri sabit telefonda annesinin olduğunu söyledi.Kesin yine kardeşi için arıyordu.Daha önce kardeşine 2 defa şirket kurdurmuş, taşeronluk vermişti. Ama o her ikisini de eline yüzüne bulaştırmıştı.
--Onu daha sonra arayacağımı söyle. Dedi.Tekrar işine döndü.15 dakika kadar sonra Selami Bey ve Nejdet Bey ile birlikte şirket aracı ile yola çıktılar.Çetin bir pazarlıktan sonra evet başarmışlardı.4000 metrekarelik o muhteşem arsayı almışlardı.Bu büyük bir zaferdi.Üçünün de gözlerinin içi gülüyordu.Kısa zamanda bölgenin en büyük inşaat firması haline gelmişler ve artık gerçek anlamda marka olmuşlardı.
--Evet dedi Selami Bey, şimdiki program ne? Nejat;
--Valla yorulduk bugün. Bence yarın devam edelim.Burak Bey saatine bakarak ;
--Hımm Saat 6 olmuş. Bence şu Boğaziçi konutlarını bir gezelim.9. katı çıkıyordu işçiler. Bakalım inşaat ne alemde. Yolumuz üzeri zaten.Tamam anlamında başını salladı her ikisi de.Telefonu çaldı bu arada.Baktı arayan yine kardeşi idi.Kırmızı No tuşuna bastı yüzünü ekşiterek.Araç son kavşağı da dönüp inşaat sahasına girdi.Arabadan indiler.Hızlı adımlarla inşaat ustaları geldi yanlarına.

--Hoş geldiniz efendim dedi ustabaşı.
--Hoşbulduk dedi Burak Bey hepsi adına. Nasıl gidiyor çalışmalar diye ekledi ardından.
--İnşalllah bu ayın sonuna sıvaya geçeriz.Dedi ustabaşı.Ardından inşaata yöneldiler.Hızlı adımlarla bir işçi yaklaştı yanlarına.Elinde üç adet baret vardı.İnşatta başlarını korumaları için patronlarına getirmişti.
--Gerek yok dedi Burak Bey.Fazla kalmayacağız zaten geç oldu.usul usul inşaatın kenarında gezinmeye başladılar.Kızı geldi bir an aklına.İçinde o bildik ezikliği yine hissetmişti.Evet kızının doğum günü kutlamasına yine gidememişti.Son zamanlar da çok ihmal ediyordu ailesini.Sıyrıldı sonra bu düşünceden.İnşaat beklentilerin de üzerinde hızlı ilerliyordu.Bu gidişle taahhütlerinden 3 ay kadar önce teslim edebileceklerdi.Ardından bir anda herkesi şoke eden bir haykırış duyuldu.
--Çekiliiiiiiiiiiiiiiin

Herkes bir yerlere attı kendini.Burak Bey, Burak Bey kaçamamıştı.İnşaatı devam eden inşaatın 9. katından tek bir tuğla parçası son hızla kafasına düşmüştü.Herkes başına üşüştü.Kanlar fışkırıyordu.Kafası paramparça olmuştu.Burak Bey hemen oracıkta can vermişti.

Evet vardı...

Ölüm de vardı.

27 Şubat 2012 6-7 dakika 12 öyküsü var.
Yorumlar