77
bir duvar saatinin boğazında düğümlendi saniyeler
öksürttüm
zaman tıkır tıkır söktü kendini
vida başlarında parmak izlerim
zaman dediğin iki kardeş kavgası
barışınca gün bitiyor
belki de biz kumdan kalelerimizi çok ciddiye aldık
insan kendi kendine sarılamıyor
ama kendi kendine çok güzel darılır
yağmura selam yalnızlığa dostluk
geçmişe teşekkür etmeden varamıyor insan yolun sonuna
söyle gökkubbemin ışıl ışıl yıldızı
doğru mu imanla kardeş yoksa hepsi mi sahtekar
kimse doğruyu anlatmadı
doğru, yağmurda eriyen mürekkepmiş
geri döneceksen başka kapı seç
temizlenmek kirinden utanmakla başlar
dünya dönerse dönsün ben düzelttim çizgimi
kanatlarımı kesmem uçmak için
gün dediğin bir kabahat üstü örtük altı kir
kader diye taktıkları kelepçe bile paslanır
düz olan her şeyin bir gün yine kırılacağını bilirim
bilirim bir gün kimsesiz kalırım
yalnızlık gittikçe daralır
gelmeyeni beklemek geleni ağırlamaktan ağır
mutluluk kimseden ödünç alınmaz
ödünç alınan hiçbir şey tam yerine dönmüyor
beni çözen şifre yok
her versiyonumla uzlaştım
ne çok büyüdü suskunluk ne çok küçüldü sebebim
bazı ihtiyaçlar utangaçtır konuşmadan tamamlanır
ağzımın payını gözlerime bıraktım
gözler bazı borçları faizsiz kapatır
azlığın sesi çoğaldı içimde
sustukça büyüdü uykusuzluğun tramvayı
bazı mesajlar geç kalmak için yazılır
okununca değil beklenince tamamlanır
bırak yarın yağmur yağsın
yağmur bazen uygun fiyatlı sevinç getirir
bazen de taksitli yalnızlık