Acemi Boyacı
beyazdı bulutların rengi
maviye boyadım beyazı
mavileşti şimdi beyaz
ben ve fırçam
olduk iki haylaz
bak hele
şimdi o da ne
henüz boya kurumadan
bak başıma gelene
gökyüzü kızdı bana
dedi
sorarım bunu sana
al bana
vur bana
çal bana !
şimşekler çakıyor
kıvılcımlar akıyor
ateş püskürtüyor habire
yıldırım düştü düşecek
yüksek bir yere
gök gürül gürül
gürlemekte
yukarıdan tepeme
gökyüzü çökmekte
hayırdır inşaallah !
durduk yerde
birdenbire
gök neden Kudurdu
ne sustu
ne duruldu
bu öfke bu hiddet
banaymış meğer
tüm şiddet
boyadığım o şey
gökyüzünün
bulutuymuş meğer !
boyar mıydım hiç
beyaz bulutu maviye
bilseydim eğer
şimdi
elimin tersiyle silip
gökyüzünün
mavi boyasını
çizip de bulutun
yeniden aynısını
beyaza boyayacağım
bir daha ben
beyazı anlamadan
boyar mıyım gökyüzünü ?
bulutu tanımadan
acemilik işte! !
elimin boyası ile
karıştım usta işine
gökyüzünü öfkelendirip de
düşürdüm peşime
boş yere !...
düşünmede sınır yok şairce boyamanın faturasını başkasına da yükleyebilirdiniz zamane örnekleriyle dolu sağlıcakla kalın öğretmenim
taşlamlar var sanki şiirin için de hakedene gelsin diyelim saygılar.