Adı Aşk
İstanbulun ateşle dansının adı aşk.
Yangında kül olan ahşap evin adı aşk.
Mesken tutmuş sokakları külhaniler,
Külhanbeyin ağzında bir gül adı aşk!
Gül-i endam haliçte gezen bir dilberin,
Suyun aksine akıttığı yaşların adı aşk.
Dergahta çileye soyunan mevlevilerin,
Susarken sır veren dervişlerin adı aşk.
Mavi bulutlardan nurlar yağdıran,
Vecd ile secde eden başların adı aşk.
Kerem dokunamayınca Aslı'nın gömleğine,
Nefesinden dağılan yanık kokusunun adı aşk.
Bütün putlar kırılınca babil puthanesinde,
İbrahime serin olan ateşin adı aşk.
Zikre ne hacet diyerek boyun büken Emir'in,
Hırkayı, tacı nar'a vermesinin adı aşk.
Vermiş mi hiç Şeyh Galip mala mülke bir rütbe,
Galataya serilen mütevazi postnişin adı aşk.
Gözü yaşlı sözlerin kopan zincirlerine,
Kıyamette güneşe koşan gençlerin adı aşk.
ne acayiptir değil mi aşk? beşere indirgendiğinde bu duygu, bir gömleğe dokunamayınca yanarken büyüyen de aşk, ilahi boyutunda dergahlarda pervane olup yanarken yücelirken de aşk.. böylesi temiz duygulara haiz iken aşk, diğer yandan üçüncü sayfa haberlerindeki cinayetlere de konu olabilmekte.. aşk, cinnetle de anılmakta hemen hemen her gün bir olay ile hemde.. cemal safi'nin aşk dizelerinin tamamlayıcısı gibi olmuş dizelerin.. "var mı beni içinizde tanıyan yaşanmadan çözülmeyen sır benim kalmasa da şöhretimi duymayan kimliğimi tarif etmek zor benim" diye başlar cemal safi.. kimliğini tarif etmenin zorluğuna inanır ve o sırra eremediğime ve belki de erişemeyeceğime yanarım.. yorumumu, uzunluğuna tezat olan şiirinizin kısalığına serzenişte bulunarak sonlandırayım şaire.. şiiriniz kısa olmuş.. lakin üst üste üç defa okuyarak bu açığı kapatabiliyorsunuz.. tebriklerimi bırakıyorum sayfanıza..
gönlümüzde daha çoktur adı aşk olan şimdi dilimde olup kağıda dökülen aşklar bu kadar.. teşekkürler yorum için.
Tebrikler yüreğinize sağlık 👍👍👍
alamutta ölüme koşanların da adıdır aşk...güzeldi.teşekkürler şaire