Ak Karıncalar Başımda
Akide şekerlerine saldırırken
küçücük bir çocuk
süslere inanmış sonuçsuzlaşıp
bir evrim kuralına
bir karıncalara,
bakıyor ama anlamadan,
davranışları evet,
kelebeklerle dans edip duramıyor yerinde
kirpiklerinde kar tanesi
terbiye edildiğinden habersiz,
tüm haksızlıklardan müberra
beyazlarıyla vururken dünyaya
başkalarının yazdıklarını okumak istemiyor,
her cereyanda,
hep aynı oyunlar
gizli bildirimler çıkıyor
sivilceleriyle barışık bir gençle selamlaşıp,
artık bilmeyenlerle konuşmuyor ki
düzen ,
zehirli mantarlar toplayıp ilaç yapan dedesinin ellerinde
baş olgu
duvardaki tabloya sarılmak,
devamında gelen konuşmalar
ak karınca evine besin taşıyor,
iyi bakınca tablo bir şeyi daha açıklamakta,
evine çiçek götüren modern zaman insanı ters çevirip,
akşın çocuklar güneşe çıkamazken,
çiçekler anlamsızlaşıyor,
uçuruma akşam gidip seyretmek lazım,
her şey aklaşıyor zamanla
ak yıldız
ak ışık
ak
batıdan gelmiş ulak cepkeninde
bağırış kıyametin habercisi,
evi basan da,
bulutlu günlerde küfredip iyice rahatlıyor
başıma toplanıyor ak karıncalar,
bir ısırık kopartıp veriyorum etimden,
etimde çam kokusu,
albatros cazibesi,
o denli sıkışık tohumlarda
alazlanmak hüsran yılları,
nefesinden utanıp geri çekiyor isteklerini.