Apokalips'in Atları






Klasik ormanın meşelerini

Çoktan yosunlar kemirdi
Apokalips’in soğuk bakla kırı atları
Ve yuvarlanan elem çığları
Hayatımdan doludizgin geçti
Görkemli çağların mahzun kavşakları
Tutuşup alevlendi
Sarının katar katar tonları
Dilsiz mezar kıyılarında
Sere serpe uzanan yaprakları
Ve mesele;
Sonbahar renklerinin kaybolması değildi



Bozgunların ortasında
Küskün ve ıssız meydanlar
Adımlarımızın süzüldüğü
Sık ve yorgun ormanlar
Su kemerlerinin bıraktığı
Renkli ve hatırlı karaltılar
Görünür ve bilinir dünya
Öfkeyle dönmeye devam eder
Lakin o bambaşka biri
Karanlıkta bizi gözetler



Erguvanların ve sedirlerin altında yürürken
Bazen kol kola girerdik
Yapraklarla süzülürken
Yaşamak ikimizin de geçmezdi
Hayalinden
Meçhul bir kokuydu
Etimiz ve bedenimiz
Bir pınarın mırıldanan
Yankısıydı nefesimiz
El ele tutuşurduk
Bakışlarımız sorardı
Cevaplardı kalbimiz



Düşünürdük
Acaba şehvet neydi?
Ve anladık hakikati
Bir miraj olan aşkın
Tenlerde kazandığı gerçekti
Ruhta yalan ve bir an
Tende ise kısa bir zaman
Aşkın şehveti
Ve şehvetin aşkı
Farklıydı her zaman
Ve bil ki en hakiki öpüş
En kısa hayalden
Daha kısaydı inan



Gültekin Avcı

İzmir, 1990





19 Temmuz 2025 11 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar