Aşk
aşk ne ki diyorsun ya
her şeyi sen bilmek
her şeyi sevmektir sebepsiz
kartopu gibi erimek sonra
yırtık ayakkabılı çocuğun elinde
bağbozumudur aklın aşk
firarı kitaplardan kelimelerin
bir dağın başında açan çiçeğin
meydan okumasıdır aleme
biz köylü çocukları pek anlamayız
yontulmuş ruhlara hükmetmeyi
heykelleri sevmeyiz
o yüzden aşk, taşı sevmektir
mermeri sevmektir
minarelerin elinden tutan göğü sevmektir
kırık leblebi lezzetinde
çiğdem tazeliğinde
azıksız bir günün akşamını
beklemektir aşk
köylü çocuklarının gözünde
aşk ne ki diyorsun ya
aşk imkansıza meyil
kelebeğe emanet etmektir kışı
tıpkı sana saklandığım gibi saklanmak
bile bile ladesleneceğini
ve sevmektir aşk
kafdağı’ndaki periyi
sen taksın şehrin meydanında
bense bir ateş böceği
işte budur aşk:
sanmak kendini ışığın parçası
sevince bütün şehir aydınlanır
zandır aşk sevgili, zan
acıdır göğüste
sebepsizce uzayan
aşk ne ki diyorsun ya
bırakıp bütün umudunu
senden bile gitmektir aşk
Sevgili Emir kutlarım, aşk bu kadar anlatılabilir ancak!
Aşk bu her yüreğe, her beyine göre belki değişik bir tarifi var. Dünya'da en fazla yaşanılan duygu yoğunluğu. Bazen kavuşamazsın hasret olur, özlem olur, beklemek olur. Bazı zaman yakalar sımsıkı sarılırsın bırakmamacasına, bazen beklemektir kavuşamayacağını bile bile hem de... Şiir akmış gitmiş şairin gözünden baktığı gibi bir uyum içinde, dizeler... Kutluyorum içtenlikle Bayram kardeşimizi...
aşkın, köylüsü, sanatı olmaz sanat, edebiyat zaten aşktır...
eyvallah şiir..
Anlatı ,sesleniş ,bütünü ile iyi bir şiir okudum . Kutlarım.
Güzel şiir akıcı ve duru kutlarım Bayram bey