Aşkın Namusu

-Ben onu tüm çıplaklığımla sevmiştim dedi genç kız ve yaşlı gözlerle ekledi
O ise sadece benim çıplaklığımı sevdi-

Aşkı herkesten fazla biliyor değilim
Aşk yürekte
Dilde durduğu gibi durmuyor malumunuz
Aşkın ne olduğunu kompetanlarına bırakarak
Şimdilik ne 'olmadığı' olacak bizim konumuz

Siz
Göbeğiyle piyano çalan küçük hanım
Aşkın çetrefilli koridorlarında
Hiç solmayan bir gülşen gibisiniz
Peki yeni aşkınızı
Hangi kıvamda almak istersiniz?
Ama az pişmiş aşklar daha duruyor tabağınızda
Önce onları bir bitirin isterseniz

Siz
Aşkı bacak arasına perçinleyen küçük bey
Boyuna ince belli sevgilinin
Zeytin karası gözlerinden dem vurmaktasınız
Sorması ayıp
Acaba kaç aşkı himayesine alır çift kişilik yorganınız?
Efkarınıza çomak sokmak istemem ama
Cinsellik aşkın gayesi değil ödülüdür desem
Aşka küser miydi tenasül organınız?

Siz
Ferhat olup dağları delen beyefendi
Hala paslanmadı mı tunçtan kazmanız?
Dere tepe demeden aşıyorsunuz da
Kaç Şirin'i tozlu sandıklarda küflenmeye bıraktınız?
İsterseniz tuzlayıp küplere basınız ki bozulmasın
Lazım oldukça çıkarır çıkarır kulanırsınız

Siz
Aşkın asansöründe
Süresiz mahsur kalan hanımefendi
Kaç asırdır oradasınız?
Yoksa duyulmuyor mu yalancı çığlıklarınız?
Söyleyin de gelip kurtaralım
Kaçıncı kattasınız?
Oluk oluk boşanır da gözlerinizden
Nasılsa mendili bile ıslatmaz göz yaşlarınız

Siz
Toprağa gömdüğü aşkların çokluğuyla övünen
Ve bunu aşkta ustalığa yoran madam ve mösyö
Ama ne kadar da bonkör ve hovardasınız
Biliyorum siz bozuk para niyetine aşk harcarsınız
Bir parça nasiplenebilseydiniz aşkın namusundan eğer
Marifetin çok sevgili değiştirmek değil
Bir tanesiyle mezara kadar gidebilmek olduğunu anlardınız

Tamam hepinize hak veriyorum

Belli ki yüzyıllardır aşka susamışsınız
Ama insaf be kardeşim
Bırakın gariban da birazcık dinlensin
Zavallı Eros'ta
Atacak ok koymadınız...