Ateş
Veyl sana!
Okudum, gördüm, duydum, bilemedim,
Yaşadım, içim acıdı, yine bilemedim.
Öyle zaman geçti üzerimden,
Şimdi gülümsesen,
Sanırım şimdi de bilemem.
Ne olduğunu?
Neler yapacağını?
Sana verdiğim tüm baharları,
Harca bozuk para gibi.
Ki birine umut olacağın vakit,
Ellerini cebine vurduğunda,
Şıngırtısı dahi olmasın.
Bu melodiler ve hazin türkü makamı,
Bilmezdim, temin ederim tüm yaratıkları,
Anadolulu olmasaydım,
Derinlerimde duymazdım şu perişan ahları.
Benim, sokağın başında dilenen dilencinin yamasından,
Ne fazlam var Rabbim,
Ya da sen ve fazlaca muharrik güzelliğin...
Ne fazlası var ki,
Diğer tüm yaratılmışlardan,
Dönüp dolaşıp,
Zihnimin aynı köşesine tıkabiliyorsun, beni.
Biliyor musunuz bilmiyorum?
İnsan kendinden kaçamıyor en çok.
Kuyruğum(n)u kemiren yılan/ım...
Sen de suçlusun, payın var bu yanışımda,
Safir kanatları sen ikram ettin omuzlarım ardına.
İkarus bile bu kadar umutlanmamıştı...
Yanmamıştı, yemin ederim,
Sana ulaşma pahasına...
Çok teşekkür ederim nebile hanım.
Biliyor musunuz bilmiyorum? İnsan kendinden kaçamıyor en çok....net!!!!!!
tokat gibiydi şiir musa...
tebrikler👍👍👍
Bu topraklara söyleyecek, yüklemi sonda cümlelerimiz tükeniyor Cemal Bey. Ben karıştırıyorum gitsin hal böyleyken. Teşekkür ederim ilginize.
Harcanıp gidiyoruz işte
Bu topraklarda yaşayanların kaderi bu
Güzel 👍