Atlas

Bir ağacın dibine oturdum

Uzattım bacaklarımı

Siyah atlasında dolanıyorum zihnimin


Kararmış suların dibi yok

Bazen gagaları kesilmiş kuşlar konuyor güverteme

Anlıyorum ki,

Kara yakınlarda bir yerde

Ve mezâlim bekliyor beni sâhilde


Kimsesiz koylara girip çıkıyorum

Kimisinde jilet gibi taşlar

Köpekbalığı dişi gibi fırlamış suların içinden

Kimisinde uğursuz bir rüzgâr

Aşağı kalır yanı yok Sirenler’in sesinden

Saldığın iskandilin dönüşü yok ama

Baksan bir karış aşağıdan ölmüşlerin selâmlar


Kıyısız kıtalar var

Yani ben görmedim ama

Öyle dedi niceleri, onların yalancısıyım

Birtakım dağlar görüyorum ufukta

Kıta bellediğim bu karaltıların yolcusuyum

Bu karaltılarda bilmediğim bir şey yok ama

Gitsem sarılacağım bir çocukluğum var


Hani içini basan bir sıkılmışlık oluyor

İşte onun müsebbibi bu gün batımı

Kapının ziline basıp kaçar gibi

Hem sevimli, hem huzursuz ediyor

İnsana en uzak mesâfe hayâlleri iken

Nasıl da hepsi şâh damarından yakın yerlerde dans ediyor…


Bugünlük bu kadar

Açtım gözlerimi

Ve kapattım siyah atlasın kapağını

Umarım kendimi sağlam bir yere bağlamışımdır

Beklenmedik fırtınalar patlayıverince

Kaç kere olmadık anılara sürüklenmişimdir

Sonra hasârı büyük oluyor

Artık yama da zor tutar bu yorgun gövdeyi

Bir kez daha savrulmanın

Bu kez dönüşü görünmüyor

07 Ağustos 2020 228 şiiri var.
Beğenenler (9)
Yorumlar (3)
  • Savrulduk şair, atlaslar yığıldı üst üste. Ne hoş şiir. Tebrikler.

  • Keyifli bir şiir ortaya çıkarmışsınız, yenilerini de bekleyeceğiz artık, sağlıkla...

  • 3 yıl önce

    Okudum ... okudum... bir kez daha okudum. Bıkmadan tekrar tekrar okunabilen ve her okunuşta farklı duygular hissettiren güzel kurgulanmış anlamlı bir şiirdi.

    Yüreğinizin sesi hiç susmasın Sayın Şair.