Ayrık Otu

Adın parşömende kurumayan engizisyon karanlığı,
Bir düş (re)formu lazım bu vakitsiz gidişlere...

Mührü güvercin öpüşlerinin,
Kurt uluyuşları ile ıslanır,
Ve bir ılık ormanında,
Söğütler insanları içerisine alır gölgelerin,

Aya İrini ellerini kapar gözlerine,
Yağar upuzun bir hüzün boyu,

Genze takılan intihar maisi,
Köşe bucak,adım başı yalnızlık,
Soğuk bir küvet,
Dibinde yamalı hissiz bir ceket,
Vestiyersiz,yersiz,

Ortalık yerde sevişir gök,
Utanmadan bin sevgi şiddetinde,
Doğurganlığından yıldızlar nasipli,

Tek kişilik ipek tabutta uyur,
Ölüm ve hayat;

Adam geceye sarılır düşer,
Gün/dönümlerinden,

Kadın bileklerini eskizler,
Batımlarında güneşin,
Kızıl;

Ayrık otu salar ruhunu toprakta,
Üzerinden ölü bir tren geçer,
Kolu kanadı kırık.

21 Haziran 2010 658 şiiri var.
Yorumlar (6)
  • 15 yıl önce

    Şairin bir yerlere gönderme yaptığını düşünmüyorum,görüyorum çünkü.. â??'Adın parşömende kurumayan engizisyon karanlığı''(Karanlık çağ) Son dizelerde gizlemiş özellikle ne anlatmak istediğini,tıpkı masallar gibi,her zaman en son sözcüklerde yakalarsın büyüsünü yazılanların.Ama bu masal değil ki,olsun bunu yansıtmak önemli değil mi zaten..Kalem yazdırıyorsa o tarafa doğru tutabilene aşk olsun..

    Mürekkep beyaz sayfada gülümsüyor adeta...

  • 15 yıl önce

    ustalık akıyor artık kalemden ne desem boş..tebrikler👍👍👍👍

  • 15 yıl önce

    şairim daha girşite dokunmuş dizelerin bam teline

    yine son derece başarılı bir şiir dökülmüş kaleminden dizelere ,

    tebrikler Metin ilhamın bol başarıların daim olsun.👍

  • 15 yıl önce

    Ne biliyor musun,bence seni,şiirlerini farklı kılan şey betimleyişteki incelikten kaynaklanıyor..Elinde bir fotoğraf makinası,köşe bucak etrafını sığdırma telaşındasın bazen tek bir kareye bazen bir ömre..Bazı şiirlerde bir yöne ağır basar bazılarında birden çok.Bunlar;görsel,muhtevaen,akıcılık,üslup,kullanılan sözcükler,kurulan ibareler,imgelerin yerli yerinde kullanılıp kullanılmadığı,imgelemin olup olmadığı vs..olabilir.İşte sende bunların herbirine el açan şiirlere rastgelmek mümkün olsada galiba büyük oranda görselliğin capacanlı sergilenişi cezbediyor beni..Bir ormanı hayal edip betimlemeye kalkışsak çoğumuz ağaçların şekline,boyutuna,türüne dair cümleler kurarız ama sen o ormanda bir çalı parçasının haki rengine odaklanmışken basıyorsun deklanşöre.. En büyük farklılığın bu..Bu yüzden maviye değinme hilelerine hayranlığım.. Bu şiirle bunu bir defa daha gösterdin. Yine,yeni tebrikler usta şaire..Seni okumak keyifli Metin,paylaşmaya devam.

  • 15 yıl önce

    Ayrık otu salar ruhunu toprakta, Üzerinden ölü bir tren geçer, Kolu kanadı kırık. Şairin yüreği ne düşünmüşse ben de ona yakın düşünmek isterim.Yük trenleridir raylardan geçen.Sesleri göğü inletir.Anlamaz kulaksızlar.Nereye kadar döşenmiş bu raylar?Yüreğinize sağlık.Sevgiler.😙😙😙😙😙😙😙