Beş Vakit (Öğle)
__
Yüksek topuk umutları ile şöyle bir döndü suyun tavanında,
Bir sümbül kokusu bırakıyordu öğle güneşi anılarının üstüne,
Ilık tebessümü yayıldı yok oluşunun koyu çerçevesi etrafına.
__
Avuçlarına kar tanelerinin sıkıştığı bebekliğini düşündü,
Gece gündüz ateş böceklerinin ona taşıdığı yarınları andı,
Ruhunu saran esleri çokça bitkin melodileri hatırladı.
__
Parmakları is olduğu çocukluğunu resmetti kör duvarlarda,
Toplu iğne ucunda gel gitlli pasajlarını okudu öyküsünden,
Benliğini çarpan yanık kokusunu duydu bakışlarının.
__
İsimsiz bir ceset misali havada asılı kalan gençliğini yad etti,
Üstüne örttüğü gazete kağıdını nasıl duygusuzca seyrettiğini,
Dilinin ucuna geldi esaretinin manidar zehirli tadı.
__
İlk tokadını yeniden hissetti bir zemheride ayrılık katlinden yediği,
Öyle kalmıştı,sövgülerden mesul gayri meşru bir kaldırım üzerinde,
Dizleri/ dizelerle kanamıştı,boğulurken bir dalga üzerinde oturup,
Hüngür hüngür ağlamıştı.
__
En nihayetinde boylu boyunca uzandı hayatın zifiri temasları üzerine,
Omuzlarına düşen yıldız kırıklarını silkeledi bir alacakaranlık boyunca.
Öğleydi;
Acaba yaşanmamış başka bir hayat daha yaşar mıyım diye düşündü.
Öğleydi; Acaba yaşanmamış başka bir hayat daha yaşar mıyım diye düşündü.
yaşamı öğle sonralarına hazırladığımızı düşünürsek evet başka hayatların ilk kaldırım adımı orada başlar.
yürekten kutlarım şair.
Doğumdan ölüme bir canın hissettikleri,
Metin'ce, felsefi bir anlatım.
Kutlarım sevgili kardeşim.
Sevdim ya ! Daha ne ? Aynan hala Yürek kamaştırıyor Çalışkannnnnnnnnnnnnnnnn.................
hımmm, dedim bu seri fena bişey olacak diye, buyurun burdan öğle...
ikindi akşam yatsı derken bizi de yatırıcan sonunda metin:)
sevgimle👍👍👍
👍 Acaba şairim ?...
Çok güzeldi çok... Tebrikler