Bir
onlar hışımla 
perdeyi kornişinden koparırcasına 
biz ise yavaşça 
göğüne selam bildik açmayı
kaçacak olan kaçmadan önce 
izlenmeyi diledi ki 
cikcikine nasıl kapılamıyorlar hayret 
gördük bizi muz kabuklarıyla düşürüp 
gülüşmelerini 
geçelim yine 
sargımıza buzunu getirene
alttan aldığımız sanılsın
anne sen neden uyumuyorsun
yani nedir anne  
cam kavanozu kırılmış balıkken biz
debelenmenin aritmetiği nedir 
sayalım bir bir
bize yakıştıramadığı yaralarımızın silgisi 
yaralanmadan önce bir 
nasıl sarılması gerektiği
hep titreyerek 
birden ona ondan yirmiye 
yeter peki saymayalım
yaşımız onun için 
konduk yine kavanozu eksik olmayana
ya kuşa dönüşünce biz onun hali nedir
hangi kafes tutabilir
helvamız kanatlanınca diyelim
hangi anne ister helvasına ateş yakmayı evladının
belki henüz yaşımız taş değil  
yoksa sana demiyor gibi mi diyorum 
pergel dairenin bir yerinde dursun
sevgilim sen neden yemiyorsun
bakımsızlığına darılmış yatır gibi
dua edeni çok ama
sevgili kabuğunun eskidiğini düşünüyor 
gök iyi ki el vermiş 
baharı ki artık döndürmesi zor oluyor  
pergelin durduğu yerde gönye
makyaj yani
annen görmesin titreğini sakla
unutma yaşın bir 
o halde beni elbette azarlayabilirsin
mesele beni annem gibi azarlayabilir misin  
o titrekler mayamı karmışsa
kim terk eder memesini 
yaşım bir
o hışım ve gülüşmelerin hareketlendirmesiydi bu
balıktan kuşa kuştan helvaya gidişimiz
bize biri hatırlattı ki
alttan aldığımız sanılmasın 
iyi ki varlar
yaşımız perdenin ardında hep
lütfen yavaşça 
elbette kaçacak olan kaçar 
bütün mesele hemen kaçmasın diye bir

Bir
İyi blr şiir
👍