Bir Martının Öğle Yemeği

Bir Martının Öğle Yemeği

Evlerinin önünü süpüren teyzelerde kalmadı

Sokakta oynayan çocuklarda

Hamur yapıp yapıştırdığımız Uçurtmalar rüzgara hasret

Dizleri kanamadan büyüyen ne anlar acıdan

Üstü başı toz içinde dizleri paramparça çocukluğu kaldıran tozlu raflara ben

Ağa yakalanmış hamsi gibi çırpınıyorum takanın güvertesinde

Boyum bir karışın üstünde 

Masada meze olmadan binlik incir boğmasına

Tahta gagalı martı çaldı beni beş kilometre dubasında

Hiç yakışmayan bir ziyafet oldu cesedim kurda kuşa. 

İşte ben böyle

Kendimden işe yaramayan

Hikayeler uyduruyorum  her gece

Gören Platon zannediyor kır sakalımla kel başımla

Kimileri dilenci berduş zannediyor limanda

Bir domates bir salatalık 100 gram tahinle yaşam savaşı oysa benimkisi

Yaşamak en derin yaraların ardından mükafat gibi

Yaşamak engin mavi denizde rüzgara aç yelkenli olmak gibi

Ya da  çıkan fırtınanın ardından beyazıyla koyu laciverti yaran bulutlar gibi

Yaşamak haysiyet işi 




Yeşilin içinde... 




Unutma! 

Evlerinin önünü süpüren teyzeler de kalmadı

Sokakta oynayan çocuklar da

Hamur yapıp yapıştırdığımız Uçurtmalar rüzgara hasret

Ve sen 

Hiç oyun oynamamış 

Hiç uçurtma uçurmamış 

Yere düşüp de dizleri  hiç kanamamış sen

Ne anlarsın aşkının gelgitlerini

Gemim alabora olmuş benim 

Yine de martı için iyi bir öğle yemeği cesedim. 

29 Ağustos 2021 300 şiiri var.
Yorumlar (8)
  • 2 yıl önce

    İyi şiirler okuyoruz bu kalemden kutlarım Ufuk bey

  • 2 yıl önce

    Geminin küpeştesinden simit/gevrek uzattığımızda, elimize değmeden kapıp kaçan martılar, her mevsim varlar, hep olsunlar..! Kutlarım Ufuk Bey, güzeldi.

  • Tebrik ederim Ufuk Bey. Şık bir şiir. 🍀

  • 2 yıl önce

    Az mı uçurma uçurup,o martılara, şenlik havasında simit attık Bostancı sahilde:)

    İyi bir şiir okudum

    Kutlarım .