Bir Selam Bir Ateş


Artık dokunmuyor ilham rüzgârı içime,

bir şey eksik

Mazhar-ı sırların ince ışığında süzülen öpücükte.


Yaşam, kar beyazı gecenin kıyısında sönüyor hâlâ,

bir sûr sesi gibi siliniyor düşler,

yakarış gibi uzaklarda kalıyor sesim.


Bir selâm yolluyorum

gizem koynunda bekleyen yorgun kalplere,

rahmetin gölgesinde büyümüş

ışığın çocukları ülkesinden…


Ateş örelim,

sînede parlayan yakut sırla.


Dursun zaman,

sussun kelâm,

şuurla donsun gökyüzü.


Gök bile tutuşsun aşk-ı ezelîyle!

Ve içelim,

kandil-i zaman’dan süzülen

kızıl kevser taslarda güneşi…


Varsın sesim yoklukla sönsün,

nefesim kırık bir aynada erisin.


Nefs kıskanmasın artık

Hakk’ın doğduğu sabah dokusunu.


Ufuk, berrak renkleriyle boyasın zamanı

ve uzaklardan

bir himmet nefesi gibi geçsin bahar ezgisi…


Kim bilir,

ne doğar mâna haritasının ufuksuz ucundan


Belki bir ayne’l yakin,

mor bir şafakta parlar.


Biz,

semâ yorgunu zâkirler gibi,

göğü tutuşturanların bahçesinde

bir selâm daha yollarız

serapa aşk kesilmiş

gözlerle,

Hakk’a uzanan ellerle...


Bak,

toprak bile unutmuş yıldızların zikrini.

Gölgelerle fısıldaşıyor artık ağaçlar.

Bir kıvılcım arıyorlar

kuruyan köklerinde eski secdelerin...


Sis gibi çökmüş zamanın hâli,

asılı kalmış bir dua gibi nevâda.

sırla örtülü suskunluktan geçerek

bir yörünge düşlüyoruz,

adını mutlak koyduğumuz.


Küller içinde bir niyet yanıyor hâlâ,

sanki gecenin kalbinde açan

rahmetle sulanmış bir idrak çiçeği...


Belki de

taşlaşmış bulutları yaracak

incecik bir tevekkül:

bir çocuğun gözlerinden sızan

ilk kıvılcım Bismillah...


Eğer yürürsek

o sonsuz yamaca birlikte,

güneş de eğilir üstümüze

sükûtun kandilinden sarkan

kızıl bir dua gibi.


Ve biz,

dilin ucunda titreyen

yarım kalmış bir “selâm” oluruz yeniden...

23 Temmuz 2025 414 şiiri var.
Beğenenler (8)
Yorumlar