Bir Varmış Bir Yokmuş
Biliyorum,
Sen kuyularından en çok sabah'ları çekerdin.
Uykusuz gözlerin vardı anlaşılmayan.
Çamur kaç kez anlatır kendini...
Düşündükçe,
Düşe kalka kimsesizliğe büyürdün.
Her kalkışın güneş,
Her düşüşün geceydi.
Söylenmemiş harfler saçlarına örüldüğünde,
Ellerini bağlardın salıncakların.
Bilirsin,
Her gidişte duvarlara ölü bir kelebek çarpar,
Her gelişse zengin bir hikayedir.
Öznesi öncesizliğin,
Yüklemi di'li geçmişlerin.
Bir varmış bir yokmuş,
Orman telaşlıymış talaş kokusunda.
Ve umut naftalinmiş ömür törpüsünde.
Evvel zaman içinde ;
İçine küfür doldurulmuş milyonlarca fidan,
Avurtlarını çökerttiğinde,
Halka halka ayaklanırdın.
Oysa,
Gece kör,
Gündüz sağır.
Heceler yorgun ve ağır,
Şiir taşıyıp duruyorlar.
Çelimsiz gövdene aldırmadan.
Ve zaman,
Zaman hala sınıyor seni,
Henüz kirpiklerin kurumadan.
Ah esaretim!
Ah benim unutulmuş kimliğim!
Bilmez misin,
Ben ancak sende dinginleşirim.
Gökten üç elma düştü!
Biri sana,
Biri bana.
Biri de çocuk mezarlarıma...
🤐hüzün vardı...herşey gönlünüzce ollsun😙😙
Derinliğine bir anlatımın içinde kayboluyor insan...güçlü imgelerle donatılmış enfes bir şiir okudum...
Saygılar değerli ABLAM'a...
Yüreğinize ve emeğinize sağlık..Kutluyorumve tabii ki listeme alıyorum bu güzel şiirinizi...
m.gültepe...
finalden yola çıkarak tersinden manifestosunu çıkardığım şiirinizde geçmişin özlemi içinde ağırlaşmış, yaşlanmış bir bedene çarptı gözlerim...
tebrikler...
Ah esaretim! Ah benim unutulmuş kimliğim! Bilmez misin, Ben ancak sende dinginleşirim.......yüzüne yüzüne söylemeli insan bunu kimse hak eden :)çok güzeldi çok TEŞEKKÜRLER PAYLAŞIMA
Her gidişte duvarlara ölü bir kelebek çarpar, Her gelişse zengin bir hikayedir😎😎