Bir Yalnızlık Senfonisi

Avutulmamış bir yalnızlıktı benimkisi

Alışılmadık...

Ölüm vari bir sessizliği vardır

Öyle ki ne ben farkındayım geçen zamanın

Ne de zaman farkındaydı yalnızlığımın

Bu kısır döngüye ben mi bulaştım 

Yahut kader mi serpti üzerime

Bilemeyeceğim...


Beni kelimelerle dolu bu dünyada

Bir noktalı virgül gibi unuttular...

Yalnızlığımı paylaşmak istedim 

Duymadılar...

Bilemediler insanın içini yiyen o hissiyatı 

Öyle tozlu bir köşede

Heder olmuş zamanlarımla baş başa bıraktılar 


Bir gökyüzü çizdim sonra 

Bulutlarım, yıldızlarım olmadı içinde 

İntizar çürüğü küheylanlarım olmadı 

Maviyi çizdim...

Maviyi izledim öylece uzun uzun 

Sanki bu son istasyondu da 

Kalkacağı yoktu bir daha içimdeki trenlerin

Hep orda kalmayı istemişim gibi 

Bir ben, bir yalnızlık, bir de mavi 

Bozmaktayız kağıt üzerindeki sükuneti


Godot'u beklerken kaçımız indirdi maskesini

Kaçımız yıldızlara bakarken kaybetti anılarını

Kaçımız severken izledi sevdiğini uzaktan 

Konuşmadan..dokunmadan... öyle uzaktan 

Sayamadım...


 Ve bırakıyorum bu sefer kelebekleri dışarıya 

Bak gör... Alışamayacaklar 

Bu hercai yoracak bedenlerini 

Onca insan onca sefalet onca gürültü

Çok geç olacak yalnızlığı özledikleri o gece 

Belki gözyaşları yeterli olmayacaktır

 Kollarını bağlayan karamsarlıktan kurtarmaya

Belki kimisi bırakacaktı kanat çırpmayı 

Ve belki kimisi inat edecekti 

Karalanmış bir sayfayı tekrar beyaz bulmaya

Bilemiyorum...


05 Kasım 2022 292 şiiri var.
Yorumlar (7)
  • 17 ay önce

    Günün seçilen şiirini kutlarım üstadım

  • 18 ay önce

    Hep bir merdiven daha yukarıya, üstüne koya koya artık çıtası sağlam çıkıyor her kelimenin. Kutlarım Hasan Aydın...

  • 18 ay önce

    Doğu ekspresi 1980 yılında akşama doğru Sarıkamış'a girerken o görkemli kar manzarasının uçsuz bucaksızlığını seyre dalmışım tırnaklarımla penceredeki buzları kazıdığım minik delikten. Ufkun sonundan başlayarak ta aşağı karlı düzlüğe doğru keyfince yayılan çam ağaçlarıysa sanki bekleyenim onlarmış gibi geldi bana.Uyandım ve aşağıda yolculardan bir şeyler isteyen çorapsız lastik ayakkabılarıyla koşan çocukları gördüm. O soğuğa normal bir insan dayanamazdı elbette. Pencereyi zar zor aşağıya indirdim. Parmaklarımın sığdığı yerden masada duran kesme şekerlerden bıraktım onlara. Sonuçta Eleşkirt yolcusuydum. Beni gören jandarmalar utangaç utangaç gülümsediler. Sibirya sürgünü olmasamda kendi topraklarımın sürgünü olmakta bir sakıncam yoktu ama zaten bu güzel yurdumun sakıncalı zararlı otlarından biri olmakta fena durmuyordu. Doğu ekspresi de yer ayırmak için bir kaç ay beklemelisiniz.Belki de yalnız kalmışların kokusunu alabilirsiniz. Belli olmaz..Şiir için feda ettim kendimi...

  • 18 ay önce

    İnsan okurken şiirin verdiği ahenge kaptırıyor kendini , Şairin dediği gibi .”uzak sevmediyseniz birini,sevdim demeyin” Roma hukuku’nda cezasını bilmiyorum ama:)) Baro’ya sormak gerek :)) Kutlarım genç şair arkadaş .