Bitmedi

yeter, kalsın artık taze doğum
ve ölümler,

böyle biriksin tüm zamanlara ve bitsin
o aşina zulümler

kıyameti söndürürken zamansız kırkikindiler
gayyayı yeniden kazsın yitik melekler
şeytan bir daha şekillensin o malum, o puşt şarapneller uçuşurken
sırtını sıvazlayan faşist öyküler yakılırken ateş tuğlalarının kızıllığında

mananın gözlerine mil çeken maddenin fosilleşen arzuları
gömülsün yedi kat alevlere

bitmedi
bitmedi zira kan emicinin şehvetli sevişmeleri fukara sofrasında
isterik çığlıkları kara zeytin taneleri gibi gerdek döşeklerine düşerken
mazlumun kan desenleri süsledi ananın avuçlarını düğün kınası misali

oysa
matemin sesleriydi zılgıt diye gökleri sallayan
salasız bedenler secdelerken nefesi kurutup seccadelere
ne niyaz edildi ne namaz

fırsatsız tekbirlerin eşiğine düştü kor mermiler
korkunun arifesinde

o masum
o malum bebeler doğdu yıldızlar kararırken

mazlum koydular adını
loğusa şerbetleri dökülürken
asi kayalara



yeter, kalsın artık taze doğum
ve ölümler,

böyle bitsin tüm zamanlarda
o aşina zulümler...