Bu Ada Sensiz Dilsiz
Boynu bükük yaşarken, yalnızlıkla baş başa
Gecenin sessizliği, bir an öptü alnımdan
Bir buse ki tuz bastı, gözümden akan yaşa
Güneş toplanmış gibi, bir köz düştü bağrımdan
Selamını getirdi, gurbet ele sıladan
Kızıl bir gül kokladım, özenmişti yaradan...
Dudaklarımda tadın, ruhumda özlemin yar
Sen diye ölüyorum, sesimi kimler duyar?
Eller gibi terk edip, bırakıp gittin ağyar
Takvimleri eskittim, gezerken diyar diyar
Kuru bir selam ile, gül toplanmaz sıladan
Kızıl bir gül kokladım, özenmişti yaradan...
Gözlerimdeki nemler, sevmiş delicesine
Ne gündüze yar oldum, ne siyah gecesine
Gözümde tütüyorsun, hiç gitmemecesine
Billahi dinmez acın, yazsam her hecesine
Bülbülün sevdasına, haber yolla sıladan
Kızıl bir gül kokladım, özenmişti yaradan...
Aksi bir söz söyleme, söyledin de ne oldu?
Sana taktığım güller, benle birlikte soldu
Öperken dirildiğim, mazim yanıp mahvoldu
Okşadığın kır saçım, şimdi beyazla doldu
Aklaşan her teline, ayna gönder sıladan
Kızıl bir gül kokladım, özenmişti yaradan...
Deniz küsmüş halime, bu ada sensiz dilsiz
Dinmiyor göz yaşlarım, dudu dillerim sessiz
Ben halimi anlattım, ne haldeyim bak sensiz
Şimdi sen ne haldesin, mutlu oldun mu bensiz?
Mavileri giyinip, bir haber sal sıladan
Kızıl bir gül kokladım, özenmişti yaradan...
İki bin on üç yılının/yirmi beş temmuzu/Kuşadası
Zor be ustam...
Hasret zor.
Çok teşekkürler Müsade hanım çok incesiniz, teşekkürler selam ve sevgiler.
Sevgi, hasret, özlem ve de sitem bu kadar mı güzel anlatılır. Arka fonda hüzünlü bir şarkı dinler gibiyim. Denizini arayan bir nehirdi şiir.
Güne düşen güzellik. Harikaydı. Selam olsun şair'e
Çok teşekkürler Emine hanım, sağ olun, selam ile...