Bu Yüzden
Kısaltıp mendireğin boyunu
Eski bir vapur mesafesinde
Karaya vuran kolyoz
Ölü midye misali kabuğu güneşe açılmış
Kısa malum bir yol
Nefes
Çoğu gidip
Azı çarığı eriten
Nasırlar boyu yürüdüm
Canım dişimde
Dişimde çürükler
Acım boyumdan büyük
Söküp atsam
Damağımda çukurlar
Kan tükürür irine karışıp günahı
Gel vebali yükle sırtıma
Sırtımda töhmet büyüklüğünde kambur
Gözlerim kaçışıyor geceden
Gece gözümden ağır
Uykum düşüyor
Kül renkli yastıktan
Utancım
Odalarda çarpıyor düş perilerine
Bakamıyorum
Kahpe sürgünlerden alnımı kızartıp döndüm
Yalan avizelere astım
Hayali kandilleri
Üflesem ölüyorum
Üflemesem cılız bir gölge
Duvarın sigara sarısı yanaklarını yalıyor
Kederin saç telleri asılıyor
Aklaştırıp şafağı
Şafaklar boyu savaştayım
Tanrı yükü kızılca
Avuçlarımı kazıdığımdan beri aşka
Gökyüzüne dönecek parmaklarımda yok
Bu yüzden duasız dudaklarım
Bu yüzden kaşlarını çattı sema....
Bu sayfayı , bu kalemi , bu yüreği seviyorum vesselam üstat alkışlarım sayfanda..👍👍👍👍
"Gözlerim kaçışıyor geceden Gece gözümden ağır Uykum düşüyor Kül renkli yastıktan"
çok güzel
Usta kalemden yine güzel bir şiir...
Kaleminiz hiç susmasın...
👍👍👍
ederin saç telleri asılıyor Aklaştırıp şafağı,
şairin bu biçim ve imgeleri çok iyi,
sevgiyle kalın...