Çifte Nöbetçiler
Nizamiye girişi ve geri kalan zaman
Semada bir güneş var bir de derin mavilik
Uyan diyorum uyan bu bitmeyen uykudan
Uyan ki bitsin artık sonu gelmez hasretlik
Uğruna ölünecek hiç birşey yok burada
Ben arkamda bıraktım en önemli yanımı
Nerde olursa olsun, deniz, hava, karada
Yalnız gözlerin için veririm bu canımı
Rakamların kaderi saymak içinmiş şafak
Bir günü bir ay gibi sensiz geçen zamanın
Sesin an gibi yakın, gözlerin bana uzak
Farklı yerlerindeyiz, içinde bu dünyanın
Canımdan can gidiyor sensiz geçen günlerde
Seni özlüyorum hep seni ve gözlerini
Her anım bir cinnettir bu kahrolası yerde
Asla eskitemedim özlemim her an yeni
Asırlık gibi sanki başı sonu belirsiz
Sanki yirmibeş yılı burada yaşamışım
Sen bensizsin sadece, ben yalnız ve de sensiz
Özgürlüğe ve sana hasret kalmışım aşkım
Nizamiye girişi ve geri kalan zaman
Semada bir güneş var bir de derin mavilik
Uyan diyorum uyan bu bitmeyen uykudan
Uyan ki bitsin artık sonu gelmez hasretlik
Burgaz
2010
gerçekten hasretle yazılmış derin mısralardı...şairin yüreğine sağlık olsun...dua ile genç şair......
O nizamiye girişinde çok birikimler var anlaşıldı! O zamanlarda biriktirdiğin özlemlerini akıtacaksın, kalemini özleyenlerde okuyacak, keyifle...
Kalemine, yüreğine sağlık.. 🙂