Çocukça Ölmeli

içe dönmelisin bebek
dirhemlerle tartılmalı masum bedenin
kendini tanımalı
iliklerine kadar duymalısın gözyaşının tadını
fırtınalara karşı koyabilmeli utkulu yüreğin
sevincin doruklara konmalı
duymalı çiçeğin suskun ezgisini
hissetmeli
açmadan-solmaya izlemeli kelebek gönüllerin dansını
görmeli

yoksul oyuncaklarını minicik ellerin yontmalı çocuk
kırıldığında üzülmemeli
vur-kaç olmamalı düşlerinde
onursuzluğu yaşayan tutsaklık girmemeli oyunlarına
ipsiz uçurtmalarda yaşamalısın sınırsız özgürlüğü
dalmalısın uçsuz maviliklere
derinlerde yüzmeli

sakın büyüme genç adam
saatini kendince kurmalısın elindeki zamanın
gecelerini kollamalı sevi kuşağı
gizemin surlarına ustaca dikmelisin coşkunun bayrağını
bilmemelisin dostluğun yokluğunu
billur akmalı ırmağın
çorak vadilerin yeşermeli
büyülü şarkılarına konmalı beste kuşları
nemrut kurşunlara gelmemeli

yorgun anılarına dönmemelisin ihtiyar
çocukluğun doldurmalı sevecen avuçlarını
yaşlanan yıllarına inat sövmelisin yalanlığına
kızıl kadehlerin sarhoşluğuna gömülmeli özlemin
inanmalısın günahsızlığına kul yazgısının
sorgusuz yaşamalısın duygularını
yasaksızca sevmeli

mutlu gülücüklerinle girmelisin tomurcuk umutların koynuna
saflığın kirlenmemeli
sırtlan gibi tutunmalısın körpe yarınlarına
geldiğin gibi terk etmelisin dünyayı

ve
çocukça ölmeli




29 Nisan 2007 İstanbul