Dengbej Ağıdı
Sevda sımsıkı alevler giyinmek
değil midir doğuda
Esrar yüklü ılgım buğularda
dengbêj ağıtlarına tutunurken
Küllerin kor ateşine sığındım
İz bıraktığım yangınlar anlam sorguladılar
Nereye baksam cam kırıkları
serpilmiş yollarıma
Ekmeği çalınmış yoksul
birinden farklı olunmalı
Sevda, Mem û Zin gölgesinde
Şalvarlı yolculuklarda
durakladığım asılmış
zamanlarda
Yüzgörümlülüğü ödenmemiş
yakılan ağıtların ardında
İçimde kurulan merdivenlerde göğe tırmandım
Masumiyet aradığım
kandavasında yeryüzümü
kırmızılara boyadım
Gönül ekseni yaralı bir
güvercin
Hovardaca savurur narını
tutuşur sinir uclarım
Aşiret düğününe tetiklenmiş
devranın zulmüne direnir
Mermileri yakma vaktidir
Mum dilenir kuyuya saldığım
urganla
Yolculuk sonlarında içimde deli
taylar bağlarım
Dizginler gölgelerken kabulüm
reddimde saklı
Ergenliği yitik karagülle içimde
gezinirken
Mahzun tebessüm ruha yansıtır
Hep susarak mı söylenmeli sevgiler