Donkişot

Ahmet abi anladım büyüğümsün
Gel otur şöyle
Bir bakalım ne var ne yok.
Geçmişte neydi ki hal
Ne oldu eskinin güzel dediği eş dost
Bütün ahval.

Eskiden derdim ki be kuzum
Nerdendir bunca yanlış içinde
Bir doğru neden yoktur,
Kendi böyle derken asıl
İğneyi kendime çuvaldızı başkasınaymış
Gözümdeki merteğe bakacağıma
Başkasının gözündeki çöple uğraşmışım.

Doğrular ve yanlışlar
Bunlar belli herhal
Altın her devirde altın değil mi?
Her toplumda iyi huy, dürüstlük
Erdem değil mi?

Peki sayıların önemi var mı?
Doğru bir tek olsa da yılmaz bir dağ gibi durur
Sabun köpüğünden değildir cüssesi
Karşısında nice ordular erir.

Alim der ki cemaat doğru üzerinde olandır
İsterse O, tek bir kişi olsun.
Nice Nebiler, Sıddıklar, Salihler, Şehitler geldi geçti
Onlar Nasrettin misali dönüp arkalarına baktılar mı?
Timur karşısında tek bir neferdiler
Biz kaç kişiyiz diye hiç düşünmediler.

Ne yapmalı?
Bi şey yapmalı.
Moğollar demiş,
Bir şey yapmalı
Evet, bir şeysek eğer
Bir şey yapmalı.
Güce, sayılara
Arkamızdaki kalabalığa bakmadan bir şey yapmalı.

Yok be Ahmet abi
O kadar da tek değilsin yani
Bak iki kişi olduk, tek sanırken kendini.
Daha kaç kişi var ki kalabalık içinde kaybolur böyle
Dayanacak bir yer arayacağına
Dayanak olsa
Dik dursa hayatta
O zaman dirilir ruhu
Sıkılmaz artık dışardan bastıran
Onca güce tapanlar arasında
Kaybolmaz insanlığı.

Evet,
Nedir dersen hey donkişot senin silahın
Hangi kaynak
Gürül gürül besler bu sesi
Hiç tek başına çıktın mı?
Tepeden bakan zalim birine
Hiç deyip atıldın mı
Hak bildiğin gerçeğin peşine.

Evet dostum
İşte bu
Kainatla beraber asılda büyük cemaat bu
Alem işaret ediyor değişmeyen doğruyu.
Kim demiş yalnız kalmışsız
Allah velimiz olduktan sonra
Başka dost aramam
Onca yanlış içinde tek doğru
Koca bir güneş gibi parlıyor.

(Ağustos 2010 İstanbul)