Dost Meclisine Gazel

Dün bir yere gittim ki, hitabet var içinde
Dostlar meclisi, yüce bir mabet var içinde

Her biri birbirinden değerli olgun insan
Doğruluk yarışının, rekabet var içinde

Bazen ayrıldı düşünceler sesler sertleşti
Hoş söz iyileştirir, tababet var içinde

Öyle koyu ve derin bir sohbete daldık ki
Sanki bu dünyada değil, garabet var içinde

Yüzlerce söz söylendi, hikâye anlatıldı
Hep dolu söz, sözlerin isabet var içinde

Saçma kurallar yoktur, rahat söz edersiniz
Akıla saygı duyan, bir adet var içinde

Geçici âlemde de önemlidir, dostluklar
Gerçek asıl âleme, şahadet var içinde

Ne altın ne gümüş, meclis tahta bir saray
Bir sultan olur herkes, saadet var içinde

Burada bilime sanata bir aşk duyulur
Sanki duyulan aşkın, ibadet var içinde

Zaman geçer sözler akar, hafiftir sanmayın
Çok anlamlı olurlar, kesafet var içinde

Her renk lazım, farklı düşünceler üretilir
Söz tek olmaz çift olsun, izafet var içinde

Bazen kızarız, ne de olsa insan bir sandık
Ruhlara, bedenden bir kıyafet var içinde

Her fikir kabul edilmez, karşı da çıkılır
Ama itirazların zarafet var içinde

Ne içki ne yemek var ama sofra kurulmuş
Akıla duygulara, ziyafet var içinde

Kızılır, bazen ortaya atılan laflara
Sakin cevabın mutlak nezaket var içinde

Öfke baldan tatlı, nefret, öç alma yanında
Hiç olmasın kavgalar, felaket var içinde

Söz var kalpler kırar, söz var kopanları bağlar
Yapıştıran acayip bir alet var içinde

Haksızlıklar görülür elbet ama cevabı
Sessiz kalmaksa eğer, sefalet var içinde

Tartışma tartılırsa ilerletir insanı
Kısır tartışmaların, atalet var içinde

Zenginler de var, biri malını saymaz, biri
Hiç bahsetmez, onların, asalet var içinde

Bazen dalınır derin konulara, korkmayın
Bu güzel muhabbetin, delalet var içinde

Bilgi değer olmazsa bayağılaşır hayat
Cahiller ortamının, rezalet var içinde

Sentez yapılır, yorumlanır, sonuç yazılır
Güzel yarınlar için, kefalet var içinde

Zaman gelir ortaya tahta bir sandık konur
Temsilciye verilen, vekâlet var içinde

Yasaklar, ceza verir, zalim hükümdarlıklar
Hoşgörü anlayış yok, dalalet var içinde

Düşünceyi tartmaya mahkemeler kurulur
Sansür yok, idam yok, adalet var içinde

Yöneteceksen ister ülke ister dernek, bil
Bir tek odanın bile, eyalet var içinde

Avizeler yansa da, şaşarsan doğruluktan
Her kutsal tapınağın, hayalet var içinde

Karanlık kötülükleri örtse de kötüdür
Filozofsuz toplumun, cehalet var içinde

Topluluklar hep gelişmek büyümek isterler
Son'lar belli olmaz ki kıyamet var içinde

Fırtınada kaybolmazsın, kaptanın ustaysa
Sağlam pusulanın, istikamet var içinde

Bu güzel meclisten ayrılmak için istenen
Müsaadenin bile, ikamet var içinde

Yüreklerini ölçersen bir yumruk kadardır
Bin yoğun sevgi sığar, cesamet var içinde

Bu Meclis sonuçta bir odadır büyük olmaz
Taşında, dışında yok, azamet var içinde

Sayarsan dört duvarı var hapishane gibi
Kilit yok, biz mahkûmuz, selamet var içinde

Geçmiş acı olaylardan bahsedilse bile
Mutlu yarınlardan, bir alamet var içinde

Kendiniz giyin üstünüze, kiri pisi yok
Ancak ağır hırkadır, melâmet var içinde

Kendini eleştirmek büyük bir olgunluktur
Başkasına yönelik, merhamet var içinde

Kıskanç, hain, nankör, zalimin, zehir kabı gibi
Kalbi küçüktür ama melanet var içinde

Melek gibi yumuşak sıcak sakin konuşsa
Yüzü gülse de, sen kork, hıyanet var içinde

Arifin sesi titrek nefesi zor olsa da
Yüzü solsa da, korkma, metanet var içinde

Nefrete intikama yer yok, yüreğim dolu
Allah'a bir can borcu, emanet var içinde

Kapılma yakan sıcak ateşli kadınlara
Şeytan ateşten çıkar, ihanet var içinde

Toplumsal durumlar bilimsel yorumlanırsa
Gelecekle ilgili, kehanet var içinde

Kalleşler, hırsızlar, kötüler de konuşulur
O konuda sohbetin, çok lanet var içinde

Hepimizin hataları olmuştur mutlaka
Yapılacak iş çok, kefaret var içinde

Koparız dünyadan sanki uzak bir adayız
Kendi halinde, özgür, emaret var içinde

Katılmak, kalmak, ayrılmak gönüllülük ister
Güzelliklerle bağlar, esaret var içinde

Kazanı yok ateşi yok, ekmek yemek pişmez
Kimseler de aç kalmaz, imaret var içinde

Öğreten öğrenene, öğrenen öğretene
Bilen bilmeyene kul, nezaret var içinde

Konuşanlar dinleyenden büyük değildir ki
Büyük laflar söylenmez, hakaret var içinde

Saygıyla dinlenir deneyimleri ustanın
Uzak âlemlerden, bir sefaret var içinde

Güçlüye de laf söylenir korkmaya gerek yok
Haksıza konuşanın cesaret var içinde

Bilgi katlanarak çoğalır ürer, alınır
Bilim karlıdır, çünkü ticaret var içinde

Sanatta var, edebiyatta, sözler dizilir
Şiir söylenir derin, maharet var içinde

Herkes kendisinin sultanı, savaşsız ülke
Sultanlar arası, hep ziyaret var içinde

İnsan onuruna işkenceyle el sürülmez
Her insan önce bebek, bekâret var içinde

Karanlıkla savaşta insan sevgisi gerek
Bu silahsız kavgadır, hamaset var içinde

Gülünür eğlenilir, an gelir ciddileşir
Ciddi ol önemlidir, siyaset var içinde

İnsanlık hazinesidir, beş bin yıllık bilim
Her dilde kitapların, veraset var içinde

Sürekli barış, eşitlikle kalkınma bir düş
Bütün dünyaya kutsal bir davet var içinde

Dünyayı fethetmiş, âdemoğlunu katletmiş
Muzaffer orduların, kasavet var içinde

Barışa emek sarf etmeyen tüm liderlerin
Tozlu raflara giden, rehavet var içinde

Tüm sömürüye zulme, her baskıya teröre
Katiller onay verir, cinayet var içinde

Topluluk küçük olsa da doğru söylemeli
Amacı sağlayan, bir kifayet var içinde

Bilenler henüz bilmeyene kol kanat gerer
Bilgi güçlü, kuvvetli, vesayet var içinde

Sınırlı bir Meclis çok büyür bilgiyle
Ağ bağlantısının, yüz vilayet var içinde

Kendini aşmışlarla konuşmak aydınlatır
Ağır yüklü sözlerin, dirayet var içinde

Olumlu düşünceler de coşkulu olmalı
Coşkuyla konuşmanın, sirayet var içinde

Okumak, o kadar kutsal ki teslim olana
Kadir gecesi inen, ilk ayet var içinde

Duvardaki asılı saat tik tak ediyor
Geçip giden zamandan, şikâyet var içinde

Toplantı bitti ama hala çok konuşma var
Sık yapılacak diye rivayet var içinde

Beğendiklerini söyler tüm katılımcılar
Geri bildirimlerin, icazet var içinde

Bu meclisi anlatmaya bu dizeler yetmez
Bilseniz ne emek, ne zahmet var içinde

Bu meclisin kendi bir rüya bir ütopyadır
Rahmandan gelen bir rahmet var içinde

Bu meclisi çok olgun insan gördü ne mutlu
Erdiler, tanıdığım bir Ahmet var içinde