Düstur

Düstur! Bura yüreğimin hanı değil, yangın yeri,
Sevdaların durak yeri değil, demir attığı yer,
Istırapların kök saldığı, zulümlerin arttığı,
Met cezirlerin ruhları değiştirdiği bir yer.


Dinle, esriklik içinde olan ruhum tavizsizdi sana karşı,
İşgal eylediğin gönlümdeki yerin sağlamlaştı düne göre,
Yıldızlarla konuştum, hasbıhal eyledim sensiz gecelerce,
Yakındı bana gençliğim, ihtiyarlığım uzak bir kavalyemdi.

Taşıdım hayallerimi, büyüyen vücudum, olgunlaşan ruhumla,
Maziden atiye doğru ve zaman çığ gibiydi ama kamburdu,
Ölgün renklere bürünmüştü benzim, ruhum ise daha beterdi,
Ceketimi alıp omzuma gidecektim, edepten ezele doğru.