Ehli Kûbûrlar
Nice mezâr gördüm inan taş gibi,
Öylece dikilmiş ibret misâli.
Gözlerimden akıp giden yaş gibi,
Bu fâni dünyada hayret misâli.
Nerden gelir nere gider sormamış,
Yaradılış gayesine yormamış.
İbrahim-i Hanifâ'yı görmemiş,
Yaktığı nârında Nemrud misâli.
İremi Cennete benzetse bile,
Hilâf-ı Hakikât görünür hile.
Tar-ü mâr olup da Ârim'de sele,
Âd kavmi şedidi Şeddâd misâli.
Akrabayı tâlukata el gibi,
Gelip geçti sanarsın ki yel gibi.
Ahlâksızlık el üstünde gül gibi,
Gomorra'da bil kavm-i Lût misâli.
Şaşırıp da gün batıdan doğunca,
Asi olup intizârı alınca.
Evlât atlı baba yaya kalınca,
Zuhûr eden gör Kıyâmet misâli.
Yıldızla fallardan medet bekleyen,
Yazılan ömrüne ömür ekleyen.
Azrail'den korkup canı yoklayan,
Sihirbazlar şâhı Hârût misâli.
Zalimin zulmüne bel bağlayıp da,
Hak yerine kula el bağlayıp da.
Dilek ağacına tel bağlayıp da,
Bekâya gidişi zûlmet misâli.
Dün onlar da bizim gibi faniydi,
Ölüm ne ki, gelmeyecek kâniydi.
Melek-ül mevt gelişiyle âniydi,
Bu dünyâda zevk sefâhat misâli.
İremi Cennete benzetse bile, Hilâf-ı Hakikât görünür hile. Tar-ü mâr olup da ı?rim'de sele, ı?d kavmi şedidi Şeddâd misâli.
şiir son derece mükemmel👍
sayfanızı ziyaret etmekten onur duydum
şair dost,
yalnız keşke şiirin içinde geçen osmanlıca kelimeleri
şiirin altında anlamlarını açıkla idiniz
okuyucu adına çok güzel olurdu nacizane benim fikrim tabiki
katılıp katılmamak size kalmış kutladım saygımla 👍