Eller ve Dudaklar

bir gün peşinden koşarken hükmün

o resmin ağaçlarını çiziyordu karakalem

karakalem ceza kesiyordu

gurbeti anlatıyordu kurtalan

makasçı terletirken alnını

raylarda ritmik davul sesi

şarkılar vedaya yakın

ve ezgiler gidişin sözlerini yazıyordu

akordu bozuk

tınılarda yaşıyordu lâ ya benzer do sesleri çıkaran

parmakları nüzul sakalı uzun kemancı

yarım bir Türkçe 'ile yalın şiirler yazıyordu zevce

feracesine çiziyordu gurbeti ardında ana baba bacı

pamuk helva tadındaydı yoksulun yolculuğu

bir gıdım şeker bir acayip pembe

bıyıklarını terletiyordu delikanlının

efemine bir hâl alıyordu çocuğun dudakları

farz et ki memleket bıraktım peşim sıra

bir de gar uğultusu

kâh tebessümler yarım

kâh ağlamalar hıçkırık

yılıştı eller ve dudaklar

birde arkada bırakılmış taklacı güvercinler ...