Erguvan Yalnızlığı


Bir sabah sustu sokak

Erguvanlar açtı ansızın

Bir mor yangın gibi düştü içime

Sensizlik ince ince işledi günahıma


Köprüden geçerken rüzgâr

Omzuma dokundu sanki senmişsin

Gözlerin gibi uzak, gözlerin gibi kırık

Bir renge bürünmüş İstanbul’un çizgisi


Kökü eski, çiçeği narin

Bir yalnızlık büyür boğazda

Erguvanlar ne çok bilir ayrılığı

Ve ne derin susar dallarında zaman


Her Nisan seninle başlardı oysa

Şimdi her Nisan seni yitirmenin adı

Bir mor sessizlikle yürürüm artık

Erguvanların sustuğu yollarda


Sarmaşık gibi geçmiş sarar gövdemi

Bir fotoğraf düşer eski bir defterden

Gülüşün orada kalmış, silik ve ince

Zamanın unuttuğu bir tebessüm gibi


Martı sesleri eksik, vapurlar mahzun

Erguvanlar bile sorar seni rüzgâra

"Kimdi geçen yıl dalımda gülen?"

Diyen bir sessizlik büyür her baharda


Geceler uzar morun kalbinde

Düşlerim dallara tutunur tek tek

Her biri seninle konuşur gizlice

Senden kalan suskun bir ezgiyle


Belki bir gün bir rüzgârla

Erguvanların altına dönersin diye

Her sabah bir umut asarım pencereme

Ve her sabah

Yeniden öğrenirim beklemeyi



sevay

18 Mayıs 2025 33 şiiri var.
Beğenenler (7)
Yorumlar (2)
  • 12 gün önce

    Mor bir hüznün sensiz baharlarında,erguvan renginde yas uyuyan bir yokluk.

    Sevgiyle,