Eski Bir Göç Hikayesi

yıllar varki
yeşilli allı
resmin asılıdır odamda
bakışırız,
konuşmadan,
tek bir söz dahi etmeden
ben seni
sen beni
izler dururuz...



resmin
üç karış ötede,
bağrın
kuş uçuşu bir hafta,
bu sözüm sana;
susuz
gülsüz
ve ağaçsız toprak,
sanma ki sitemdir
sanma ki unuturum
ve unuttururum seni...



çokları gelip geçti kapından,
kahraman,
hain,
eşkıya
ve
zilzurna aşık,
deli,
ozan,
kaç gözükara
geçti,
durmadılar
duramadılar,
bilirsin
yandırırlar...
...



kara bulutlardı
üst üste devrilip gelen
şu bilinmez ötesinden ormanların,
kan oturmuş ömürlerine
yazı yabanı gamla keder,
varlıklarını
allah bilirdi bir,
bir de açlığın en derini,
beş değil
ağılda
üç baş hayvan,
ne yol
ne bereket
ne zaman,
yoktu
onlar için...



dağları yararak tanrının kılıcı
vadiler uzanırdı kuzeye doğru
rüzgarın kızıl alevden saçlarını dolayarak kollarına,
türküsünü bilirdi onlar sevdanın ve barışın...



birden değil
teker teker terkedildin,
buydu yazgın,
her göç
bir hançer oldu
saplandı yüreğine
ağladın...



bahar,
düğün,
yangın,
baskın,
sonu sonu yokluktan
ne çok sürgün gördü ömürleri,
bir bilinmezlik
bir kör kuyu
rüyada geçti zaman,
gittiler...



kimi,
yeleleri terli atlarını
sürüp murat çayının asi bağrını deşerek,
kimi,
olanca sessiz
ve sahipsiz
dönüp arkaya
tekrar tekrar bakarak kızıl tarlalarına
yalın ayak,
gittiler...



hala söylenir
yankılanır
üzerinden bir nisan yağmuru uğultusunda
dumanlı dumanlı
geçer türkülerin...



şimdi evlerinin enkazında
açar yediverenler
sahipsizdir
kana bandırırlar yapraklarını...

20 Aralık 2009 40 şiiri var.
Yorumlar (9)
  • 14 yıl önce

    resmin üç karış ötede, bağrın kuş uçuşu bir hafta, bu sözüm sana; susuz gülsüz ve ağaçsız toprak, sanma ki sitemdir sanma ki unuturum ve unuttururum seni Yürek titredi. Kaleminiz daim olsun.

  • 14 yıl önce

    hala söylenir yankılanır üzerinden bir nisan yağmuru uğultusunda dumanlı dumanlı geçer türkülerin...

    👍👍👍👍güzeldi.

  • 14 yıl önce

    şimdi evlerinin enkazında açar yediverenler sahipsizdir kana bandırırlar yapraklarını...

    tebriklerim yüreğine........

  • 14 yıl önce

    Bu şiire günün değil ama gönlümün pırlantasını takıyorum. İlk dizesinden son dizesine şiir olduğu için. şimdi eksiksiz bir göçü nasıl yakalarız?. At olmalı çadır olmalı olmadı yatak hurcu ve kuşlar olmalı terk edilen yurt olmalı... Bunların tümünü bir gönülden göçe toplarsak nasıl şiir olmaz. Emek bilgi duygu ve şiir dizme işçiliği..."kimi, yeleleri terli atlarını sürüp murat çayının asi bağrını deşerek, kimi, olanca sessiz ve sahipsiz dönüp arkaya tekrar tekrar bakarak kızıl tarlalarına yalın ayak, gittiler..." dedim ya gönül pırlantam takılı kalsın şair.

  • 14 yıl önce

    Öyküde değil,gerçekte hep olmuştur o göçler, olmaktadır da. Tıpkı görkemli finaldeki gibi tanımlanamaz acı kalır sonunda.

    Kutluyorum.