Ey Hayat
güneşin boynunda
serkeş bir kızıllık
ağustos sarısı bir duruluk
gözlerinin nehrinde
güleç bir hayatın kıpırtısı var
hiç sebepsiz
bir köy/lüy/le kesişir adımların
maviye boyanır hayal kıyıların
ruhunun sersefil limanları
beyaz martılarla donanır
mantıksallığın ufkunda
cetvel dinginliği sallanır
sol/ak motiflerin alacasında
tenlerin dayanılmaz teri
derin mizah göleti
bilirsin ki
lisanındaki fonetik
bir hayli bozuk tıngırdar
sesin tutsak
suskunda sevda
açılmamış bir pencere
...
şimdi
dilinin ucunda
kaidesi ölümsüz besteler
büsbütün deminde ve sıra sıra
sarp dağların ağrısı
fütursuz özlemlerin kınında
düşlerini tartar...
enteldir hayat
öznesi giz/li
notası ölümsüz
ve
kalbindeki platolara
serseri masumiyetlerden
sabırlar yazar
ey hayat!
kalbindeki söylenceden
yepyeni türküler serpiştir
güneşin kızıl süretine...
Heidi Korkmaz, 20/24 Sthlm