Ey Vahlar Olsun

mağaralarda ölen yarasaların gövdesinde dirilen iblisler
embesil cariyeler ve el pençe divan köleler
alınlarında boynuz gibi yasalarıyla
binmişler Orta çağın sihirli halısına
oyunlar yeşertiyorlar alınlarının yamaçlarında
oklar atıyorlar
baltalar saplıyorlar devrim çınarlarına

zamanı ve mekanı fethediyor tespih şakırtıları
vücudu vahşi yaratık, örümcek kafalı
hükümranlığın süregelmiş saltanatında
elini baldıran zehrine banmış
kan kusturan

kaypak dudaklarında namert gülümseme
ihanete yeminli
ayaklarının altında yalandığı çanak
gergin karnını okşuyor
elleri, parmakları, güneşi söken tırnakları
haczederken ülkenin rahmini

iki mıh gibi sırtımızın ortasında gözleri
yürüsek engel oluyor
isyan etsek
sesimizi boğuyor it sesleri

dillerinin kinini, kelimelerinin kirini gördük
gördük iğrençliklerini
hangi zikir tespihinde, hangi secdede temizlenir
harama değen elleri

ağızlarında koyu siyah bir öfke
kar değil, yağmur değil, kir yağıyor üstümüze
ses hangi renkte, nefes hangi renkte
herkes veda vaktinde
elinde beyaz mendil gidiyor teslimiyete

şu feri sönmüş yıldızlara bakın, şu mavisi kirlenmiş gökyüzüne
hangi kökler kavrar, hangi dallar büyür bu hastalığın arasında
yasak düşünceler mevsimindeyiz
yaprakları ölen, üzümleri çürüyen keviz almış asma
büsbütün eriyip gitmişiz

bu zavallı kabulleniş, bu sessizlik niye
özgür olduğumuz yalan, bu acıyla kavrulan yürekler
bu devrilen yiğitler kimin öyleyse
aynalarda yüzümüzle çakışan bu yüzler kimin
bir gökyüzü, bir deniz kadar olamadık
savuramadık çığlığımızı rahatça

kırlangıçların uçuşunu düşlüyoruz
kapılıp gidiyoruz geçmişe, içimiz ezilerek özlüyoruz
kapaksız gözlerimiz kısık, kulağımız kapıda
kapıların altından rüzgar esiyor

eyvahlar olsun
karanlık bastırıyor, yükseliyor çamura bulanmış sular
yerin üstünden akıyor, yerin altından akıyor durulmadan
nasıl direnebilirler o küçük parmaklarıyla çocuklar
ışığın yolunu gösteren okullar da yok
bırakın uyusunlar

akbaba yuvasını andırıyor
sinmiş üstüne sarsak düzenin nefesi
ürpertici
gün olur bir celladın yüzü
ya da daha kötüsü
bu ülke çocuklara göre değil

ucu görünüyor uzaklarda
sessizlikten sessizlik yırtan, kıyıları kasıp kavuran kasırga
çağıl çağıl hücrelerimde hissediyorum
geliyor kasvetli günler, yeni tasalar
daha başlamamış yeni yeni acılar geliyor

bu savaşın
bu karmaşanın
bu balçığın ve de kanın ortasında
soylu amaca hiçbir katkısı olmayan kalabalıklar
şu taş suratlı kalabalıklar nereye gidiyor
yönleri anlaşılmıyor lapa lapa yağan kaygısızlıktan

eyvahlar olsun

01 Aralık 2013 76 şiiri var.
Beğenenler (5)
Yorumlar (1)
  • 10 yıl önce

    eyvahlar olsun karanlık bastırıyor, yükseliyor çamura bulanmış sular yerin üstünden akıyor, yerin altından akıyor durulmadan nasıl direnebilirler o küçük parmaklarıyla çocuklar ışığın yolunu gösteren okullar da yok bırakın uyusunlar Sevgili şair baştan sona kadar yüreğini konuşturutyor.Yurt ve vatan sevgisiyle dolu yüreği ağlıyor adeta.Şiirin en güzel anlatım dilini de kullanmış.Hem konu hem sanat acısından çok güzel.Şairi bu güzel şiir için kutluyorum.İçimin en derinlerini işitti.Sevgiler.😙😙😙😙😙😙😙