Furkan Hastalanıyor

110-Furkan'ın Üzüntüsü

Sanki hapsedilmişti anne, ayrı koğuşta
Yüzünü unutmuştu baba, hayâlde, düşte.
Takati kalmamıştı solmakta olan güldü
Onuru kaldırmayan insan gibi üzüldü.
Umarsız, geri döndü yüzünü saklar gibi
Annesinin yerine yatağı koklar gibi...
Sevgisiz kalan Furkan günden güne soluyor
Yavrunun yavaş yavaş dünya ömrü doluyor.
Bakışı sabitleşti, ateşi yükselmişti
Böyle berbat yaşama kusacağı gelmişti.
Değişti bakışları, buğulandı gözleri
O bir gidici melek, çok üzecek bizleri.

111-Furkan Anne Özlüyor

Dadı iyi bakıyor, Furkan anne özlüyor
Çıkıp gelecek gibi monitörü gözlüyor!
Tam bir hafta olmuştu, kokusuna hasretti
Dostunu tercih etti, baba O'nunla gitti.
Bacağı kırık diye anne de uzaklaştı
Son gücünü kullanıp monitöre yaklaştı.
Kırıkların yerinden iltihap akıyormuş
Yaralı kafasına Fatih'i takıyormuş.
Akıntılar kesilmiş, bu kez yüzleri şişmiş
Çocuktan uzaklaşıp kendi derdine düşmüş.
Halâ intikam almak O'nun için umutmuş
Çektiği acılardan Furkan'ını unutmuş.

112-Furkan Fenalaşıyor

Gerçek hasmın nefretti, sen kendinle boğuştun!
Bu kadar yüklenilmez, her zaman çok konuştun.
Büyük zafer kazandın(!) internete düştün de...
Son bir çaba gösterip kollarının üstünde,
Emekledi yavrucak, iki metre yol aştı
O bitkin hali ile monitöre ulaştı.
Furkan'ın gözündeki bakış can yakışıydı
Son kez gören insanın elveda bakışıydı.
Başını kaldırarak belli belirsiz güldü
İki damla gözyaşı gözlerinden süzüldü.
Annesini vermeyen monitöre de küstü
Dizler kırılmış gibi, düştü birden yüzüstü.

113-Yoksulun Adı Yok!

O'nu sorumlu tutup Yeter Kız'ı yiyordun
Sürekli, 'geldi kadın, gitti kadın' diyordun.
Tam olarak ne idi? Ne hizmetçi, ne dadı
Şirin'in dünyasında, yoksulun yok bir adı!
Unuttun mu Şirine her işi bekliyordun
Bir saniye boş görsen, yeni iş ekliyordun!
Gümüşler parlayacak, fayanslar silinecek
Yeter Kız'ın kıymeti sonradan bilinecek!
On kişilik yemek yap, bir yandan da ütüyü
Sörf yapıyor Şirine, kıpırdamıyor tüyü.
Gün geçtikçe Şirine ahlaktan da sapıyor
Camları silmiş kadın ütüsünü yapıyor.

114-Furkan Havale Geçiriyor

Yüksek ateşten al al olmuştu yanakları
Derin bir yasa girmiş görkemli konakları.
O körpecik bedeni yanıyordu içerden
Yatak su dökmüş gibi sırılsıklamdı terden.
Kurumuş gözyaşları gözünün pınarında
Beyaz köpük duruyor ağzının kenarında...
Birden gül gibi solmuş kirece kesmiş yüzü
Anneyi göremiyor, kaymıştı iki gözü.
Başı geriye düşmüş gülücükler saçmıyor
Parlacık gök mavisi gözlerini açmıyor!
Furkan'ı böyle gören üzüntüyle dolardı
Kadere isyanından saçlarını yolardı.

115-Suçlu Kim?

Kuşlar bile ötmüyor, tabiat büyük yasta
Tüm melekler seferber Furkan Bebek çok hasta.
Sorumlusu dadıydı, bakmadın diyecekler
Neredeyse öfkeden dadıyı yiyecekler!
Zat-ı muhteremlerin her adımı olaydır
Hele yoksul olursan suçlanmak çok kolaydır!
Hazırladı mamayı, ütüyü bırakmadan
Hemen koştu odaya arkasına bakmadan.
Elindeki mamayla odasına girince
Ağzının kenarında köpükleri görünce,
Elinden düşmüş mama çığlık çığlık bağırmış
Korku ? panik içinde hanımını çağırmış.

116-Vay Benim Kadersizim

Furkan Mert yatağında uyur gibi yatıyor
Paralıyor kendini yerden yere atıyor,
Şimdi ağıt yakıyor: 'Vay benim kadersizim!
Babadan öksüz yavrum. Vay benim annesizim!'
Çok güzel bir bebekti sevilesi, sevesi
Susmayı becerseydin geçecekti hevesi.
Artık geç! Bundan sonra, dövünmek neye yarar
Yaralı Şirine' nin kendine zararı var!
Çok önceden söylemiş aklı eren atalar:
Sarılmalı yaşama, 'beterin beteri var!'
Ne parada, ne pulda; ne şöhrette, ne ünde
Bence sabır gerekli tam da böyle bir günde.

117-Diazem

Bir diazem vermişler külçe gibi yığılmış
Duyguları ölmüştü, üzüntüsü dağılmış!
Çökmüş duvar dibine tepki bile vermiyor
Sanki yabancı gibi, etrafını görmüyor!
Burada değildi, sanki uzaklara göçmüştü
Bilinci darmadağın, bu dünyadan uçmuştu!
İyi bakılıyordu dadının suçu yoktu
Kendi derdine düşen Şirine için şoktu.
El sürmüyor bebeğe uzağında duruyor
Gözünden akan yaşlar yanağında kuruyor.
Can gelmiyor yavruya Furkan Bebek ölüyor
Bir hırıltı şeklinde Şirin boş boş gülüyor!

118-Babalık Rolü

Yeter'e bırakmıştın, sen aşkın peşindeyken
Furkan'ı unutmuştun intikam düşündeyken.
Şimdi on bir aylıktı sevgiyi tanıyordu
İlgisizlikten artık yüreği kanıyordu.
Ne acılar çekmişti O, bir yıllık vadece
Komik manzara gibi seyrediyor sadece...
Şirine' nin bu hali Fatih'e yarıyordu
Babalık rolü ile olay çıkarıyordu.
Saçın-başın dağınık bu dünyadan bihaber
Süsüne çok düşkündün söyle şimdi ne haber?
Eskiden böyle miydin, hiç makyajsız durmazdın
Gece kıyafetiyle hiç böyle oturmazdın.
Ne çok beğeniyordun bir zamanlar kendini
Belki böyle olmazdı yenebilsen kinini!

119-Özveri De Gerekli

Sakladığın bir sırrı, kusuru örter gibi
İyice mühürleyip eski bir defter gibi;
Kavgaya ara verip sorunu dürecektin
Biraz sabır gösterip bekleyip görecektin:
Ortam biraz yatışır, heyecanı sönerdi
Biraz burnu sürtünce belki geri dönerdi.
Bence en büyük ceza birini yok saymaktır!
Onu görmezden gelip, hiç yerine koymaktır.
Hemen kovdun adamı, başın göğe mi erdi?
Tüm bunlar yaşanmazdı, az özveri yeterdi.
Kendine saklasaydın hepten gömmesen bile
Makul ceza verseydin, böyle düşmezdin dile...

120-Nefreti Silmeli

Düşmanlığı yok edip, nefreti silmelisin
Yeri geldiği zaman susmayı bilmelisin!
Hevesi kırılacak, coşkusu sönecekti
Belki pişman olacak, yuvaya dönecekti.
Biraz özveri ile biraz sabır yeterdi
Ya Fatih'in ruh hali? Kesin senden beterdi.
Kararmıştı renkleri, tüm yaşamı donuktu
Heyecanları bitmiş otellerde konuktu.
Düşmanlığı yenmeli, kinini bastırmalı
Durdurmalı nefreti, öfkeyi susturmalı...
Az konuşup susmayı becersen boşanmazdı
Belki de böyle bitmez, bunlar hiç yaşanmazdı.

121-Saldırgan Fatih'e

Ardın sıra ağlayıp yavru boyun bükerken
Hiç O'na dokundun mu? Furkan acı çekerken...
Çocuğun doğduğunda sevinip gülemedin
O, sana emanetti, bakmayı bilemedin!
Merdivenden düşünce, ağlayıp acıkınca
Neredeydin o zaman? İlk dişleri çıkınca...
Çocuğunu unutup sevgilinle turladın
Bir oğlun olduğunu şimdi mi hatırladın?
Yavru sana muhtaçken gitmiştin bile bile
Şimdi git sevgilinle, burda durman nafile...
Gidenler gelmez geri, etrafına saldırma
Bugün de unutulur, boşver sen, git aldırma!

Cumali Cumalioğlu
28.12.2008 ? 10:10

22 Ağustos 2010 75 şiiri var.
Yorumlar