Gecenin Kalbi
Karıncalara ziyaretgah bir ceviz kabuğuyum
Sabah kuşlarını çekiyor içimdeki karanlık
Hayat kokulu parmak çocuk
Çekip aldı beni içim küflenmeden
Geceyi soyuyordu yavaştan kuş sesleri
Göğsümden taşıyordu yaşamak coşkusu
Tuhaf bir rüzgara benziyordu
Sabahı iple çekmek
Yağmur damlaları görünmeden düşüyordu zihnime
Yıldızları un ufak edip kalbimde pişiriyordum
Yanık ekmek kokusuydu içimde parlayan
Gecenin kalbini söküyordu şafak
Öncesi
bir seher vaktiydi
Bir evi olmayanlar adına
İçimde kabeyi aradım
Simsiyahtı her yer
Ve
her birisi canlı insan kütleleri
Bir duvar gibi üst üste
Her rüyada yeniden can bulan
Kabuslarımdı kabem
Bütün taptıklarım adına
affımı aradım
Bir kağıt
Bir kalem
Harfleri de aradım yalan yok
Sonrası
Kabuğuma yaslanıp karıncaları bekledim
Onlar beni Ağustos böceği sandı
Ben ise onları çalışkan bir koloni
Sanmaktı karanlık
Sanıp
sanıldım
Gecenin kalbi
karanlığı teslim ettiğinde
Sabah kuşları aldı nöbeti
Şarkılar vardı gökyüzünü parçalayan
İçimdeki kuş korosu
hiç susmadı
bir de
yağmurun sesi