Git

yarım sevişmeler indirince
o muamma gecenin perdesini
bir mevsime kapatır gözlerini ay ışığında

muallak ki
savunmaların peşte kalan kelimeleri

her cümle yarım artık
risaleye yayılmış şirazesi dağınık roman artığı zaman
ayraçları yitik, sayfaları poyraza esir

nerede kalmıştık
şehrin rivayetlerini öyküleştirirken, kırdığımız kalem
ve son sözlerimizi söylerken
gecenin yargıcına teslimiyetimiz


varsın sûr ötsün şimdi
darağacı kurulurken ıssız kuşluklara
göç edince kara güvercinler ve kıyamet telaşı
korkulara karışınca

et kokuları yayılmadan
sorguların yanıtsızlıkları uyuşturmadan avuçlarımızı
ve gidenler gelmeden henüz o meydana
kavuşmadan, hasretin köprücük kemiği acıyorken hala ilk gün gibi

gitme
kal

külleşeceğiz birazdan
nasılsa soluğumuz tutuklanacak
küf kokulu zindanlarda beklerken şafağı



git ya da
şah damarını kesip kadranın
bozuk kırkbeşliklere bırak son şarkıları

muhayyer bir kadeh içerken
dibi çökmüş şişenin üzüm tortusunu
zulasında dilsiz muhabbetler
avuçlarında zemheri

ve
kızıl öfkeler dağıtmadan kıvılcımları
o yangın sarmadan saçlarını
yağmur duasına çıkalım

son kez yazalım
sana dair

sana dair her cümle yarım artık
risaleye yayılmış şirazesi dağınık roman artığı zaman
ayraçları yitik, sayfaları poyraza esir



gitme
kal

külleşeceğiz birazdan
nasılsa soluğumuz tutuklanacak
küf kokulu zindanlarda beklerken şafağı




ya da boşver
boşver git....