Göktaşı Koleksiyoncusu
Her şair biraz memeden bahsediyor şiirlerinde
Ve onlar hüzünlendikçe
Anneleri gözyaşı döküyor gökyüzünden
Tüm oğullarına
Oğul biraz yalnızlık
İğnenin ipliğine hasret kalışı gibi
Her şair biraz hayatın baldırlarını okşuyor
Kadınca diziliyor kurşun askerler
Saçları dökülüyor sonbaharı gibi aşkın
Ve kurşunlar yol alıyor bataklığa
Sıcaklıklarını kurtarmak istercesine çırpınıyorlar
Son çırpınışla yok olan ay gibi
Biraz ıskalıyorlar iskambilleri
Ve her köpek dans ediyor mahalle aralarında
Açlığa nöbet tutan sadece onlarmış gibi
Bir mektup geliyor sigara dumanından
Unut dercesine tüttürüyor tabiatı
Anlamak meseleleri rafa kalkıyor
Aldırmamak bahsediyor tensel renklerden
Bir masal gibi inliyor gece
Hastalık sonrası yıldıza dönüşecek miyiz
Bilmiyorum
Gökyüzünün içime aktığı anları da düşleyemiyorum
Her şair biraz sancıdan bahsediyor
Doğumlardan
Doğumlarından habersiz gibi
Kıyameti sahipsiz kelimeler örgüsünde dokunuyor
Musalla taşlarına kalemler
Duası eksik mi mavinin bilmiyorum
Görmeyi unuttum görmeyeli
Biraz kör seviyorum hayatı
Biraz oğul biraz anne gibi
Ve en çok düşenleri biriktiriyorum zihnimde
Olgunlaşıp belki bir gün dönerler umuduyla
Oysa ki umut biraz kuşların ekmeği
Her şair biraz yaşattıklarını öldürüyor şiirlerinde
Yaşamaktan kim ölmüş ki
Yaşayamamaktan korkanlar renklerle
Yaşatamamaktan korkan renkler öpüşüyor
Kelimelerin gözü biraz açık
Kalemin gözü biraz kapalı
Atmosferde tutuşan bağlılık gibi
Düştükçe yok oluyorlar yeryüzüne
Hayaller satılıyor lapa lapa
Nar çiçekleri biraz gaddar kalıyor okşadıkça ayazı
Sarmaşıklarla çoğalıyor çocuk sesleri
Soluk soluğa koşuşan savaşlara karışıyorlar
Biraz oğul biraz anne gibi sarılıyorlar kimliklerine
Düştükçe yol alıyorlar barışa
Biraz sahipsiz bakış bırakıyorlar hayata
Beyaz bir renk gibi
Biraz bembeyaz
Bilmiyorum / Bilmiyorlar . . .
Musalla taşlarına kalemler Duası eksik mi mavinin bilmiyorum Görmeyi unuttum görmeyeli Biraz kör seviyorum hayatı Biraz oğul biraz anne gibi
iyi bir tema,
kutlarım
sevgiyle kalın..